NANNİNG, 25 Haziran (Xinhua) -- Çin'in güneyindeki Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'nde bulunan Guiling Tang Hanedanlık Turları Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Xiaoguang, yeni sınır ötesi turizm rotaları açma umuduyla Türkiye'deki turizm ve kültür piyasasını incelemek üzere bir süre önce birkaç meslektaşıyla birlikte Türkiye'ye geldi.
Zhou, "10 Haziran'da başlayan Türkiye'ye seyahatimiz 23 Haziran'da sona erecek. Özellikle yerel tarih, kültür ve turizm kaynakları ile tesisleri hakkında bilgi edinmek için Türkiye'nin batısındaki ve güneyindeki kentleri incelemeyi planlıyoruz. Yerli ve yabancı turistlerin kültürel turizm ihtiyaçlarını karşılayacak daha fazla sayıda güzergah araştırmak için sabırsızlanıyoruz" diyor.
Türkiye, benzersiz doğal manzaraları, halk gelenekleri ve tarihi yapılarıyla uzun süredir dünyanın dört bir yanındaki turistlerin dikkatini çekiyor. Birbiriyle mükemmel şekilde harmanlanan tarih, kültür, yemek ve manzaralar Türkiye'nin benzersiz tarzının dayanağı olma özelliğini taşıyor. Avrupa ve Asya'nın kesiştiği noktada bulunmanın coğrafi avantajından da yararlanan Türkiye, çok sayıda yabancı turisti kendine çekiyor.
Zhou, "Sınır ötesi seyahatlerimizin ilk başladığı dönemde yerli ve yabancı misafirlerimiz sık sık Türkiye'ye seyahat konusunu soruyorlardı. An itibarıyla, her yıl Türkiye'yi ziyaret eden ve sayıları sürekli artan müşterilerimiz var. Bu kişilerin çoğu Avrupa, Amerika ve Avustralya'dan geliyor. Pek çok Çinli turist de Türkiye'yi ziyaret etmeyi sabırsızlıkla bekliyor. Turizm pazarının umut vaat eden bir geleceği olduğuna inanıyorum" diyor.
Türkiye'nin turizm kaynaklarını daha iyi entegre etmenin ve turistik güzergahları optimize etmenin yolları nelerdir? Türkiye'nin turistik güzergahlarındaki tarihi ve kültürel unsurlar nasıl daha da ön plana çıkarılabilir? Guangxi bölgesi ile Türkiye'deki turist kaynakları arasındaki etkileşimi daha çok teşvik etmenin yolu nedir? Zhou, Türkiye ziyareti sırasında tüm bu sorulara cevap bulmayı amaçlıyor.
Türkiye'nin, dünyanın dört bir yanından turistlerin bir araya geldiği son derece kapsayıcı bir ülke olduğunu düşünen Zhou, "Sokaklarda Yunanistan, Mısır, Suudi Arabistan, Avrupa ve pek çok diğer ülkeden birçok turist görebilirsiniz. Türkiye güçlü bir kapsayıcılığa ve çeşitliliğe sahip" diyor.
Ziyareti sırasında yerel kültür ve mimariye hayran kalan Zhou, "Türkiye kültür ve turizm kaynakları açısından zengin bir ülke ve Çin'den tamamen farklı bir tarza sahip. Doğu Roma İmparatorluğu'na başkentlik yapmış olan İstanbul'da tarihin nasıl değiştiğini görebiliyorsunuz. Ayasofya ise dünya kültürel mirasının cazibesini gözler önüne seriyor" ifadesini kullanıyor.
"Az da olsa Çince konuşabilen bazı Türklerle karşılaştığımda çok şaşırdım. Yerel halk konuksever, turizm tesis ve hizmetleri ise iyi düzeyde" diyen Zhou, nüfusu ve genel gelir düzeyi dikkate alındığında Türkiye turizm pazarının göz ardı edilemeyeceğini sözlerine ekliyor.
Şirket, sınır ötesi turizm işinin daha da gelişmesini desteklemek amacıyla 28 Haziran'da yıllık toplantısını gerçekleştirecek. Türkiye, Japonya ve Güney Kore gibi 20'yi aşkın ülke ve bölgeden ortaklar bu toplantıya katılarak sınır ötesi turizm işbirliğinin geliştirilmesini ortaklaşa teşvik etmek üzere öneriler sunacak.
Zhou'nun Türkiye'de sıkça çalıştığı ortaklardan biri olan Murtaza Kalender, Travelshop Turkey adlı yerel bir acente işletiyor. Kalender, Çinli seyahat acenteleriyle iyi işbirlikleri gerçekleştirdiğini ve 28 Haziran'da Çin'in Guilin kentinde düzenlenecek yıllık toplantıya katılacağını belirtiyor.
Kalender, "Geçtiğimiz yıl şirketin yıllık toplantısına katıldım ve turizmin geliştirilmesini teşvik etmek üzere bazı fikir ve önerilerimi paylaştım. Çin ve Türkiye'nin farklı gelenekleri var. İkili turizm işbirliğinin daha da iyi hale geleceğini umuyoruz" diyor. Kalender, gelecekte Türkiye'ye daha fazla sayıda Çinli turistin seyahat etmesini bekliyor.
Asya kıtasının doğu ve batı uçlarında yer alan Çin ve Türkiye, antik İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu'nun başlangıç ve bitiş noktalarında bulunmanın yanı sıra Kuşak ve Yol İnisiyatifi'nin inşasında da doğal ortaklar. Son yıllarda iki taraf arasında ekonomik ve ticari etkileşimler, kültürel ve halklar arası etkileşimler, turizm ve ikili dostane etkileşimleri teşvik eden diğer alanlarda süregelen işbirliği bulunuyor.
Türkiye ve Çin'in turizm bakanları bu yıl 5 Haziran'da İstanbul'da düzenlenen bir toplantıda bir araya gelerek, karşılıklı fayda temelinde işbirliğini artırma sözü verdi. İki bakan, görüşmenin ardından turizm işbirliği konulu bir mutabakat zaptı imzalayarak turizm yatırımı, tanıtım ve pazarlama, program değişimlerinin yanı sıra her iki ülkenin kültürel mirasının korunup tanıtılmasına yönelik işbirliği planlarının ana hatlarını belirledi.
Mutabakat zaptının imzalanması, bugünlerde Zhou gibi çok sayıda çok uluslu seyahat acentesi işletmecisine güven veriyor. İşletmeciler, ikili kültürel turizmi yeni seviyelere çıkarmak üzere daha tercih edilebilir ve elverişli girişimler sunmayı sabırsızlıkla bekliyor.
Zhou'nun yaşadığı ve çalıştığı Guangxi bölgesi, kara ve deniz yoluyla Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) bölgesine bitişik olan tek özerk bölge. Antik dönemde Deniz İpek Yolu'nun başlangıç limanı konumundaki bölge, Çin'in güneybatısında denize en elverişli geçişi sağlıyor. Guangxi bölgesi günümüzde Guilin'i dünya çapında bir turizm kentine dönüştürme çalışmalarını hızlandırırken, Guangxi'yi de Türkiye gibi birçok ülkeden turist çeken bir turizm merkezi haline getirmeye çalışıyor.
Zhou, "Turizm, yabancıların bilmedikleri bir ülke hakkında bilgi edinmeleri için en sezgisel yollardan biri. Turizmin canlandığı bir ortamda, daha fazla yabancı dostumuzun Çin'i ziyaret edip Çin hakkında bilgi edinmesini ve daha fazla sayıda Çinlinin de Türkiye'ye giderek farklı gelenekleri deneyimlemesini umuyorum. Turizm, farklı bölgelerden insanları birbirine bağlayan ve daha yakın halklar arası ilişkileri teşvik eden bir köprü" diyor.