BEİJİNG, 12 Aralık (Xinhua) -- Çin'in en üst düzey yasama organı, Japonya Ulusal Dieti'nin üst meclisi olan Danışmanlar Meclisi'nin geçtiğimiz günlerde kabul ettiği, Çin'deki insan hakları durumunu lekeleyen kararına karşı çıktı. Çin Ulusal Halk Kongresi Dış İlişkiler Komitesi tarafından Pazar günü yapılan açıklamada, Japonya Ulusal Dieti'nin üst meclisinin, Çin tarafının sert beyanlarını hiçe sayarak Çin'in iç işlerine büyük ölçüde müdahale eden, uluslararası ilişkileri yöneten temel normları ve Çin ve Japonya arasındaki dört siyasi belgenin ilkelerini ciddi şekilde ihlal eden kararı 5 Aralık'ta kabul ettiğini söyledi. Açıklamada, Çin'in, Japon tarafının insan hakları kisvesi altında yaptığı bu tür siyasi manipülasyonlara kesin olarak karşı çıktığı belirtildi. Açıklamada, insan haklarına saygı duymanın ve korumanın, Çin Anayasası'nın temel ilkelerinden biri olduğu vurgulanarak, Çin'in insan hakları konusunda insan merkezli bir yaklaşım benimsediği ve vatandaşlarının haklarının hukukun üstünlüğü çerçevesinde korunmasını sağlamak için yasalar, yönetmelikler ve sistemler oluşturarak ve bunları iyileştirerek insan haklarının yasal korumasını güçlendirdiği ifade edildi.
Açıklamada, "Çin'in insan hakları koşullarının ne olduğu konusunda en inandırıcı olan şey olgulardır. Bazı Japon siyasetçiler, kendi siyasi çıkarları için kötü niyetle yalanlar yayıyor. Bu politikacıların insan hakları meselelerini siyasallaştırma ve araçsallaştırma planları başarısızlığa mahkumdur" denildi. "Geçmişte Japon militaristleri tarafından başlatılan saldırı savaşları, Çin halkına ve diğer Asya ülkelerinin halklarına derin acılar çektirdi" denilen açıklamada, Japon tarafının Fukuşima nükleer santralinden kirli suyu denize bırakma yönündeki yanlış kararının, küresel deniz ortamına ciddi zararlar verdiği ve çeşitli ülkelerden insanların yaşam ve gelişme haklarını ciddi şekilde ihlal ettiği ifade edildi. Açıklamada, "Japon tarafını, saldırganlık geçmişi ve insan hakları lekeleri üzerinde derinlemesine düşünmeye ve Çin'in içişlerine karışmayı ve Çin'i karalamayı bırakmaya şiddetle çağırıyoruz." denildi.