WASHINGTON, 8 Haziran (Xinhua) -- Çin'in yeni ABD Büyükelçisi Xie Feng, Çarşamba günü ABD'de yaptığı açıklamada iki ülkenin karşılıklı saygı, barış içinde birlikte yaşama ve kazan kazan anlayışına dayalı işbirliği ilkelerine bağlı kalması ve yeni dönemde geçinebilmenin yolunu bulması gerektiğini belirtti. Xie, yeni görevine başlaması nedeniyle ABD-Çin İş Konseyi'nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte konuştu. Çin-ABD ilişkilerinin güçlüklerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Xie, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in açıkça belirttiği üzere ikili ilişkileri düzeltmenin isteğe bağlı olmadığını; iki ülkenin yapması, hem de iyi yapması gereken bir şey olduğunu hatırlattı. Xie, dünyanın iki ülkenin de kendilerini geliştirmelerine ve birlikte refaha ulaşmalarına yetecek kadar büyük olduğunu söyledi.
Xi'nin karşılıklı saygı, barış içinde birlikte yaşama ve kazan kazan anlayışına dayalı işbirliğine ilişkin üç ilke önerdiğini hatırlatan Xie, bu ilkelerin iki ülke için yeni dönemde iyi geçinmenin temel ve doğru yolunu temsil ettiğini kaydetti. Xie, bunlar arasında karşılıklı saygının ilk sırada geldiğine, barış içinde birlikte yaşamanın kırmızı çizgi olduğuna ve kazan kazan anlayışına dayalı işbirliğinin ise hedef olduğuna işaret etti. Çin'in her zaman ABD ile olan ilişkisine önem verdiğini belirten Xie, iki ülke lideri arasında varılan uzlaşıyı hayata geçirmek için doğru yolu izlemek, diyalog ve işbirliğini ilerletmek, tartışma yaratan konuları bertaraf etmek ve somut adımlar atmak üzere Çin'in ABD tarafıyla birlikte çalışmaya hazır olduğunu söyledi. Xie, bu sayede ikili ilişkilerin en kısa sürede rayına oturacağına dikkat çekti.
Xie, Çin'in kalkınma yolu ve sosyal sistem tercihine, Çin halkının daha iyi bir yaşam hakkına ve Çin'in temel çıkarları ile başlıca endişelerine ABD'nin saygı göstermesi gerektiğini söyledi. Büyükelçi, ABD ile ilişkilerin çatışma, cepheleşme veya yeni bir Soğuk Savaş olmadan doğru yönde ilerleyebilmesi için bunların şart olduğunu ifade etti.
En acil görevin, en önemli riski oluşturan Taiwan meselesini kontrol altına almak olduğuna değinen Xie, "Barışçıl yollarla yeniden birleşmeyi hiç kimse Çin'den daha çok isteyemez. Taiwan Boğazı'nda gerilim veya savaş isteyecek en son taraf biziz" dedi. Xie, Çin'in savaş oyunu simülasyonu yapmadığını, statükoyu değiştirmediğini ya da herhangi bir kriz yaratmadığını vurguladı. Taiwanlı yetkililer bağımsızlık gündemiyle ABD'nin desteğini ararken, ABD'deki bazı yetkililerin de Çin'i kontrol altına almak için Taiwan'ı kullanmayı önerdiklerini söyleyen büyükelçi, bunların Taiwan Boğazı'nda barış ve istikrara yönelik en büyük tehditler olduğunu yineledi.
Büyükelçi, şu anda en temel meselenin tek Çin ilkesine tam ve sadakatle bağlı kalmak, en önemli vazifenin iki ülke arasındaki üç ortak bildirgeye gerçek eylemlerle uymak, en acil görevin ise söylemlerle eylemleri tutarlı kılarak "Taiwan'ın bağımsızlığından" yana olan güçlerin yol açtığı maceraperestlik ve provokasyona karşı çıkmak olduğunu söyledi. Birçok Amerikalının en büyük endişesinin, Çin ve ABD'nin çatışmaya ve cepheleşmeye yönelmeleri olduğunu belirten Xie, en büyük umutlarının ise bu ilişkinin istikrara kavuşması olduğunu vurguladı. Xie, dünyanın daha iyi bir yer olması için Çin-ABD ilişkilerinin kötüye gitmesine son verilmesi gerektiğini söyledi.
Xie, "Bu işte hepimiz beraberiz. Hiçbirimiz kayıtsız kalamayız. Her birimiz harekete geçmeli, serbest ticaret ve açık pazarı savunmalıyız. Zira bunlar ortak çıkarlarımıza, küresel sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrarına hizmet ediyor" dedi.
Büyükelçi iş dünyasına seslenerek adil ve pragmatik davranmaları, Çin ile işbirliğine sadık kalmaları ve ekonomik sorunları siyasetten uzak tutmaları yönünde çağrı yaptı. Xie, bunların yapılmasının ikili ilişkilere daha fazla olumlu enerji getirerek, her iki halkın da daha iyi yaşamasına yardımcı olacağını söyledi. Çin ve ABD'nin endüstriyel güç açısından birbirlerine sunacakları çok şeyleri olduğunu vurgulayan Xie, Çin'e yapılan doğrudan yabancı yatırımın getiri oranının son beş yılda yüzde 9,1'e ulaştığına ve Çin'de iş yapan 70.000'den fazla ABD'li şirketin yaklaşık yüzde 90'ının kar ettiğine işaret etti. Günümüzde Çin-ABD ilişkisinin sadece 1,7 milyar Çinli ile ABD halkının refahını değil, aynı zamanda dünyanın geleceğini de etkilediğini belirten Xie, çatışma ve cepheleşme önlenerek istikrarlı bir Çin-ABD ilişkisinin sürdürülmesinin, her iki ülkenin de ortak çıkarına olacağını, ayrıca dünya barışı ve refahına katkıda bulunacağını sözlerine ekledi.
