TİANJİN, 21 Şubat (Xinhua) -- Manisa'dan Çin'in kuzeyindeki liman kenti Tianjin'e giden 19 yaşındaki Nursena Burus, Çin'i anlatırken ülkede tattığı güveç, soya fasulyesi ezmeli erişte, Çin usulü bir tür krep çeşidi olan "Jianbing Guozi" ve kızarmış ördek gibi ikonik sokak yemeklerinden bahsetmeden geçemiyor.
Çin'i ziyaret etmek, yeni bir dil öğrenmenin ötesinde, uzun zamandır uzaktan hayranlık duyduğu bir kültürle bağlantı kurma fırsatı vermiş Burus'a.
Burus'un Çin'e gelmesinde daha önce Çin'in Xiamen Üniversitesi'nde yapay zeka eğitimi almış olan ablasının etkisi olmuş.
"Ailem ve arkadaşlarım Çince öğrenmenin çok zor olduğunu düşünüyordu ama ablam bana Çin'deki hayatının, arkadaşlarının, festivallerin ve yemeklerin fotoğraflarını gösterdi. Buranın sadece eğitim alınacak bir yer olmadığını anlamaya başladım. Bir macera gibi göründü" diyen Burus, böylece Çince öğrenmeye karar vermiş.
Burus, Çin'e 2024'ün Şubat ayında gelmiş. İlk olarak Çin Yeni Yılı'na hazırlanan Beijing kentine adım attığında Burus'u rüzgarda sallanan kırmızı fenerler, pencerelerdeki kağıtlardan süsler ve kapı girişlerini süsleyen canlı beyitler karşılamış.
Burus, "Gittiğim her yerde sokaklar, coşku ve iyi şansın rengi olan kırmızıyla donanmıştı. Benim için yepyeni bir deneyimdi" dedi.
Çin'in başkenti Beijing'in yaklaşık 130 kilometre güneydoğusundaki Tianjin kentinde bulunan Tianjin Üniversitesi'ne vardığındaysa Burus, şenlik havası yerine sessizlikle karşılaşmış. "Kampüs neredeyse bomboştu" diyen Burus, bir yurt görevlisi kendisine Çinlilerin Bahar Bayramı için ailelerinin yanına gittiklerini açıklayınca durumu anlamış. Burus, yine de okul kafeteryasında mantı gibi Çin Yeni Yılı'na özel lezzetleri tatma fırsatını bulmuş.
Bayramın hissettirdiği atmosfer nedeniyle içi huzurla dolan Burus, "Bu bana Türkiye'deki Ramazan Bayramı'nı hatırlattı. Aynı bizim ailemizle birlikte yemek yemek, dua etmek ve bayramı kutlamak için memleketlerimize gittiğimiz gibi. Her iki kültürün de önemli bayramlarda aile buluşmalarına verdiği değeri seviyorum" dedi.
Mart 2024'te 6 aylık dil dersleri başladığında Burus, Tianjin Üniversitesi'nin kendisine akademik ve kültürel olarak mükemmel bir ortam sunduğunu çabucak keşfetti. Burus, "Öğretim görevlileri çok destekleyiciydi. Hata yapma konusunda endişelenmeden konuşma pratiği yapmam için beni cesaretlendirdiler. Onların öğretme tutkusu, bende daha çok çalışma isteği uyandırdı" dedi.
Burus, renkli kampüs yaşamında Çinli sınıf arkadaşlarıyla yemekler ve çeşitli kültürel etkinlikler aracılığıyla hızla dostluklar kurdu.
Orta seviye Çince yeterlilik testinde başarılı olan Burus, bu sürede iyi arkadaşlıklar kurmuş ve Çin kültürünün güzelliğini deneyimlemiş.
Burus, "Çin benim ikinci evim. Farklılıklarımıza rağmen aile sevgisi, gelenekler, misafirperverlik gibi pek çok ortak noktamız olduğunu gördüm. Bu bağı geliştirmek ve herkese dünyanın göründüğü kadar farklı olmadığını göstermek istiyorum" dedi.