Çin

Çin yapımı yeni enerjili otobüsler denizaşırı pazarlar için yarışıyor

Abone Ol

XİAMEN, 7 Mart (Xinhua) -- Çin'in önde gelen otobüs imalatçılarından Xiamen Altın Ejder Otobüs Limited Şirketi'ne ait atölyedeki son montaj hattında işçiler, yeni enerjili otobüslerin ön camlarını takma, sistemlerinde hata ayıklama gibi işlerle meşguller. 94 otobüslük filo, yakında Çin'in doğusundaki Fujian eyaletinde bulunan Xiamen Limanı üzerinden Norveç ve Danimarka'ya gönderilecek. Altın Ejder Otobüs Şirketi'nin yurtdışı satış sorumlusu An Min, "Bu yıl ana odak noktamız Avrupa pazarında daha etkin olmak" dedi.

Çinli otomobil üreticileri için Avrupa pazarına girmenin kolay olmadığını belirten An, bu süreci "balığa yüzme öğretmek" diye niteledi. Bir yandan Avrupa pazarında üretim hususlarına ilişkin zorlu kriterler mevcutken, diğer yandan da uzun süredir Mercedes-Benz, MAN Truck&Bus ve Scania gibi yerel markalar pazarda hakim durumda. Ancak şirket, Avrupa pazarının özel gereksinimlerine uygun ürünler ve teknoloji üzerine yaptığı gayretli araştırmalarla söz konusu kriterleri karşılayabilecek duruma geldi. 2002'den beri şirket, ülkede yeni enerjili otobüslere odaklanan bir Ar-Ge ekibi oluşturdu. Peking Üniversitesi, Xiamen Üniversitesi ve Beijing Teknoloji Enstitüsü dahil olmak üzere birçok önemli eğitim kurumuyla birlikte çalışan şirket, bir dizi tamamen elektrikli ya da hibrit araç ile hidrojen yakıt hücreli otobüsleri başarılı şekilde piyasaya sürdü.

Şirket 2020'de Norveç'e gönderdiği 20 adetlik ilk partinin teslimatıyla Avrupa pazarına yeni enerjili otobüslerini satmış oldu. Söz konusu otobüsler materyal ile teknoloji açısından özelleştirilmiş şekilde tasarlanmıştı. İskandinav ülkelerine ihraç edilen Çin yapımı otobüslerin çoğunda, iç pazara dönük üretilen otobüslerle aynı gövde malzemeleri kullanıldı. Fakat Altın Ejder şirketi farklı olarak, geleneksel üretimde kullanılan yüksek mukavemetli çeliği paslanmaz çelikle değiştirdi. "Çok sayıda araştırma sonucunda, İskandinav ülkelerinde uzun süren kar ve buz mevsimi boyunca yaygın olarak araçlarda kullanılan kar eritme malzemelerinin yüksek mukavemetli çeliği kolayca aşındırabildiğini keşfettik ve buna uygun değişiklikler yaptık" diyen An, müşterilerini sık sık geri dönüşte bulunmaya teşvik ettiklerini ve buna göre gelecekteki üretim sürecinde ayarlamalar yaptıklarını kaydetti.

2022'de şirketin Avrupa pazarına yeni enerjili otobüs ihracatının hacmi, 2020'de kaydedilen değerin iki katına ulaşarak 42 milyon euroya (yaklaşık 44,7 milyon ABD doları) ulaştı. Şirketin Avrupa'daki distribütörlerinden biri olan Eurobus Nordic'in teknik müdürü Torbjorn Lundebrekke konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Norveç ve Danimarka'da şu anda çalışan 150'den fazla aracımız var. Bu yıl da yaklaşık 140 yeni araç ithal etmeyi planlıyoruz" dedi. Altın Ejder şirketi, Avrupa pazarının dışında Asya ve Afrika pazarlarında da varlığını büyüttü. An, şirketin geçtiğimiz yıl Tayland'dan 1.850 yeni enerjili otobüs siparişi aldığını ve bunun şimdiye kadar tek pazardan alınan en büyük sipariş olduğunu kaydetti.

Son on küsür yıldır İsrail, Hollanda, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve Pakistan gibi birçok ülke ve bölgede Altın Ejder'in yollarda olan yeni enerjili otobüsleri küresel yeşil ekonominin gelişimine önemli katkı sağlıyor. Tıpkı Altın Ejder gibi birçok Çinli otomobil üreticisi daha fazla denizaşırı pazarı keşfetmek için hızını artırıyor. Çin Otomobil Üreticileri Birliği'nin verilerine göre yeni enerjili araçların ihracı 2022'de yıllık 1,2 kat artarak 679.000 adede ulaştı. Xiamen Üniversitesi doçenti Wang Jianling, yeni enerjili araçlara dönük küresel talebin hala güçlü olduğunu, bunun da Çinli yeni enerjili araç üreticileri için büyük bir gelişme potansiyeli yarattığını kaydetti. Geçen on yıl içinde Çin'in yeni enerjili araç endüstrisinin kalkınmasını hızlandırmak adına destekleyici politikaları yürürlüğe koyduğunu kaydeden Wang, otomobil şirketlerinin söz konusu politikalara aktif karşılık verdiğini ve endüstrinin genel gücünün büyümeye devam ettiğini ifade etti. "Artık Çinli şirketler, çeşitlendirilmiş küresel pazar talebini yalnızca tasarım ve kalite açısından değil aynı zamanda Ar-Ge ve üretim kapasitesi alanlarında da karşılayabilecek duruma geldi" diyen Wang, yerel markaların temel rekabet gücünü ve marka imajını yükseltmek için daha çok çalışılması gerektiğini sözlerine ekledi.