BEİJİNG, 20 Temmuz (Xinhua) -- Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi Salı günü Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşme Haavisto'nun talebiyle gerçekleşti. Telefon görüşmesinde Haavisto, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto'nun Finlandiya ile Çin arasındaki dostluğa büyük önem verdiğini ve iki devlet lideri arasındaki dostluk ilişkisinin ikili işbirliğine güçlü bir ivme kattığını söyledi. İki ülke arasındaki ortak ekonomi ve ticaret komisyonunun verimli çalışmalar yürüttüğünü belirten Haavisto, Finlandiya iş dünyasının Çin'de bir ofis kurduğunu ve Çin'deki işlerini artırmak için sabırsızlandığını vurguladı. Finlandiya'nın tek-Çin politikasına bağlı kalmaya devam ettiğini, Çin ile ekonomik ve ticari işbirliğini genişletmeye, daha fazla uçuş başlatmaya ve iki ülke arasında iş ve personel değişimini kolaylaştırmaya hazır olduğunu belirtti. Çin'in ekonomik toparlanma, ekolojik çevrenin korunması ve diğer küresel meselelerde vazgeçilmez bir rolü olduğunu kaydeden Haavisto, Finlandiya'nın iklim değişikliği, yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda Çin ile işbirliğini genişletmeye istekli olduğunu ifade etti. Haavisto, Finlandiya'nın Avrupa ile Çin'in güçlü ilişkiler geliştirmesini desteklediğini ve samimi diyalogun yanı sıra iki taraf arasında karşılıklı fayda sağlayan eşit ve karşılıklı işbirliği çağrısında bulunduğunu söyledi. Ülkesinin NATO'ya üyelik başvurusu hakkında da açıklamalar yapan Finlandiya Dışişleri Bakanı, NATO'nun bir savunma ittifakı olmayı sürdüreceğini belirtti.
Wang ise, iki devlet liderinin rehberliğinde Çin-Finlandiya ilişkilerinin güçlü ivmesini sürdürdüğünü söyledi. Wang, iki tarafın eşitlik esasına dayalı olarak değişimler ve karşılıklı fayda sağlayan işbirliği yürüttüğünü, Çin-Avrupa yük treni hizmetinin bir parçası olan Çin-Finlandiya yük treninin seferlerini sürdürdüğünü ve Çin-Finlandiya Ortak Çalışma Planı'nın önemli ilerleme kaydettiğini belirtti. Wang Çin'in, planı kapsamlı ve yüksek kaliteli biçimde uygulamak; ekonomi, ticaret, yatırım, bilimsel ve teknolojik inovasyon, yeşil kalkınma, bağlantılık ve kış sporları gibi alanlarda işbirliğini derinleştirmek; ikili işbirliğinin potansiyelini daha fazla ortaya çıkarmak için iki ülke arasındaki ortak ekonomik ve ticaret komisyonu gibi işbirlikçi mekanizmalardan daha fazla yararlanmak konularında Finlandiya ile çalışmaya hazır olduğunu söyledi. Wang, Çin'in Kovid-19 ile mücadele etmek için hedefli önleme ve kontrol tedbirlerine kararlı biçimde bağlı olduğunu, personel değişimlerini düzenli bir şekilde sürdüreceğini ve iş ve üretimin yeniden başlamasını hızlandıracağını söyledi.
Çin'in yeşil, düşük karbonlu ve sürdürülebilir kalkınmaya sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirten Wang, iklim değişikliği konusunda küresel işbirliğine çok yönlü bir şekilde katılmaya devam edeceğini ve Finlandiya ile iletişim ve koordinasyonu güçlendirmeye hazır olduğunu belirtti. Karşılıklı saygı ve güvenin Çin-Finlandiya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde kilit önem taşıdığını söyleyen Wang, bu ikisinin Çin'in bilhassa İskandinav ülkeleri olmak üzere Avrupa ile ikili ilişkilerinde ön planda olduğunu kaydetti. Wang, Çin'in Finlandiya'nın tek-Çin politikasına bağlılığını takdir ettiğini, Finlandiya tarafının Çin ile bağlantılı meselelerde bir hedef benimseyeceğine, ihtiyatlı tavrını sürdüreceğine ve ikili ilişkilerin genel çıkarlarını koruyacağına inandığını dile getirdi. Wang, Çin-AB kapsamlı stratejik ortaklığının kurulması ve geliştirilmesinin her iki tarafın uyumlu çabalarının bir sonucu olduğunu söyledi. Çin ile Avrupa'nın rakip değil daima ortak olduğunu kaydeden Wang, iki taraf arasında karışıklık çıkarmak ve hatta cepheleşme yaratmanın ne Çin'in ne de Avrupa'nın çıkarına olduğunu söyledi. Wang, Finlandiya'nın Avrupa Birliği (AB) içinde yapıcı bir rol oynamaya devam edeceğini umduğunu ve buna inandığını ifade etti. Çin ve Finlandiya tarafları, Ukrayna krizinin küresel gıda ve enerji güvenliği üzerinde yarattığı yayılma etkisinin yol açtığı zorluklara ilişkin kaygılarını dile getirdi. Wang, tüm tarafların krizin neden olduğu küresel risklerin üstesinden gelmek için birlikte çalışması gerektiğini; gıda, enerji ve mali güvenliğe birlikte destek olması; küresel endüstriyel ve tedarik zincirlerinin istikrarını sürdürmesi ve kırılgan gelişmekte olan ülkelerin zorlukları aşmasına destek olması gerektiğini vurguladı.