Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da hazırlayıp sunduğu Çin İş Kulübü’ne konuk olan Nötron Ltd. Şirketinin Kurucusu, yatırım danışmanı Ahmet Hamamcıoğlu, Çin’in teknolojedeki atılımlarına dikkat çektikten sonra şöyle konuştu: “Çin geçtiğimiz son 30 yılda büyük başarılara imza attı. 2015’te fırlatılan ve kuantum haberleşme sağlayan uydu, Bitcoin sisteminin çözülmesi, karanlık maddenin keşfi, Dünyanın en gelişmiş kuantum bilgisayarının ortaya konması ve FAST adıyla geliştirilen Dünyanın en büyük radyo teleskobu bu başarıların sadece birkaç tanesini oluşturuyor.”
ODTÜ Kimya Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1991 yılından itibaren Çin’e odaklanan Hamamcıoğlu, 30 yıllık bilgi birikimi ve gözlemlerini "Çin Bolvadin'den Beijing'e" adlı bir kitapta topladı. Çin’nin yakaladığı başarının temelinde önemli motivasyonlar yattığını belirten Hamamcıoğlu, bunları şöyle özetledi: “Birinci motivasyonun çok çalışmak olduğunu söyleyebilirim. İkinci olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ felsefesinden etkilenerek Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurduktan sonra bilim ve ticareti geliştirmeye odaklandılar. Eğitim alıp bilimi öğrensin diye gençleri yurtdışına yolladılar. Birer bilim insanı olarak yetişen bu gençler, aldıkları bilgileri ülkelerine taşıyıp hizmet ettiler. İnsana yatırım yapan Çin yönetimi, Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırımları yıldan yıla genişletince de başarı da beraberinde geldi.”
Türkiye pazarına açılmak isteyen Çinli firmalara ve Çin’e açılmak isteyen Türk firmalarına danışmanlık hizmeti verdiğini hatırlatan Hamamcıoğlu, bu konuda şunları söyledi: “Tam anlamıyla ‘Çin uzmanı’ diye bir şey yoktur. Muazzam büyüklüklere sahip Çin’de her konunun ayrı uzmanı var. Bize çeşitli danışmanlık teklifleri geliyor. Bu teklifleri inceleyip projenin ihtiyacına en uygun uzmana yönlendiriyoruz.”
Kuşak ve Yol projesinin ‘kazan-kazan’ temelinde geliştiğini vurgulayan Hamamcıoğlu, konuyla ilgili olarak şu bilgiyi verdi: “Bu proje, dünyaya uzatılmış bir eldir. Çin yönetimi zenginlik ve refahı dünyayla paylaşmak için bu projeyi geliştirildi. Bu proje bazılarının sandığı gibi, ‘emperyal’ amaçlara hizmet etmiyor. Ayrıca tarihi incelediğimizde Çin’in hiçbir zaman emperyal bir güç olmadığını görüyoruz. Tam tersine herkesin kazanacağı bir projedir. Türkiye projenin ‘altın halkası’ konumunda bulunuyor. Ülkemizin kara, hava, siber deniz kuşak yolunun geçtiği yerde olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Ticaret varsa barış vardır, ticaret varsa dostluk vardır. Ticaret ve kültür değişimi her zaman barışa vesile olmuştur. Çin'den gelip de Avrupa'ya giden trenler de Kuşak ve Yol projesi kapsamındaki kültürel etkileşimi artıracak. Ülkeler birbiriyle diyaloga girip, birbirlerinden korkmalarına çekilmelerine gerek kalmayacağını görecek. Bu durumu doğru anlayıp işi iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bize uzatılan bu eli tutalım. Çinle ilgili çalışmalar yapan kurum ve kuruluşlara enerjilerini bağımsız harcamak yerine, Çin İş Kulubü çatısı altında toplamasının daha iyi olacağına inanıyorum. Bunu yaptığımızda bundan hepimiz kazançlı çıkarız. Ayrıca herkesin uzmanlık alanını doğru değerlendirip, Kuşak ve Yol gibi dev bir projeden ülkemizin daha fazla yararlanabilmesi için uygun yönlendirmeleri de kolayca yapabileceğiz.”