İSTANBUL, 29 Mart (Xinhua) -- Çin edebiyatının klasikleri arasında yer alan, 18. yüzyılda kaleme alınmış Kızıl Köşkün Rüyası ilk kez özgün dili Çinceden Türkçeye çevrildi. Bu çeviri, kültürler arası edebiyat işbirliği açısından önemli bir adım teşkil ediyor. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sinoloji bilim adamı Giray Fidan'ın uzun yıllar üzerinde çalıştığı çeviri ocak ayında yayımlandı. Qing Hanedanlığı döneminde Cao Xueqin tarafından kaleme alınan Kızıl Köşkün Rüyası (özgün adıyla Honglou Meng), Cao'nun kendi aristokrat ailesinin kurgusal bir yansıması olan Jia ailesinin görkemli yükselişini ve ardından yaşadığı trajik çöküşü anlatıyor. İç içe geçmiş kader, maneviyat ve sınıf farkı temalarıyla örülü roman, psikolojik derinliğiyle ön plana çıkıyor ve saray çevrelerinin görgü kurallarından geleneksel tıbba kadar Çin geleneklerinin canlı tasviriyle tanınıyor. Eser, Batıya Yolculuk, Su Kenarı ve Üç Krallığın Hikayesi romanlarıyla yüzyıllardır Çin ulusunun edebi bilincini şekillendiren dört klasik arasında yer alıyor.

Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde profesör olan Fidan, Xinhua'ya verdiği röportajda 120 bölümlük romanın 30 bölümden oluşan ilk cildinin yayımladığını belirterek, böylesine muazzam bir eseri çevirmenin büyük bir çaba gerektirdiğini vurguladı. Fidan, çeviride hem dile ilişkin hem de kültürel nüansları doğru şekilde yansıtabilmek için klasik Çin mimarisi, şifalı bitkiler ve Qing dönemi gelenekleri gibi çeşitli alanlarda uzman kişilere de danışarak araştırmalar yaptığını söyledi. Romanın yapısına ilişkin bilgi veren Fidan, Cao'nun okuyucuların ilgisini çekmek için, günümüzün televizyon dizilerindekiler gibi, her bölümü merak uyandıracak şekilde sonlandırdığını belirtti. Cao'nun aristokrat bir aileden geldiğini, ancak ailesinin Cao'nun gençlik döneminde çöküş yaşadığını kaydeden Fidan, bunun ona hem elit hem de sıradan insanlar hakkında eşsiz bir bakış açısı kazandırdığını söyledi.

Çinli kurtarma ekipleri depremin vurduğu Myanmar'da enkazdan hamile bir kadını kurtardı Çinli kurtarma ekipleri depremin vurduğu Myanmar'da enkazdan hamile bir kadını kurtardı

Fidan, "Roman sadece üst düzey kültürlü ya da aristokrat kesimlere değil, farklı dünyalar arasında köprü kurarak herkese hitap ediyor" dedi. Yazılmasından bu yana geçen 250 yılı aşkın sürede Kızıl Köşkün Rüyası, Çin'de özel bir akademik disiplin olan "Kızılbilimin" (Redoloji) doğmasına neden oldu. Kızılbilim kapsamında akademisyenler kitaptaki sembolizmi, tarihsel yankıları ve hatta gastronomi detaylarını inceliyor. Fidan, Türk okurların da bu kitapta çözülecek katmanlar bulacağına inanıyor ve Türkçe baskının da benzer bir heyecanı ateşleyeceğini umuyor. Okurlara yardımcı olmak için roman karakterleri ve kültürel nüansları açıklayan yardımcı bir rehber kitabın çıkarılması da planlanıyor. Çevirinin Türkiye'de Çin kültürüne, özellikle edebiyatına yönelik ilginin arttığı bir döneme rastladığını ifade eden Fidan, romanın Çin-Türk diyaloğunun derinleşmesinde rol oynayacağı görüşünde.

Kaynak: rss