Çin

Çin: Filistin-İsrail çatışmasının sona erdirilmesi için siyasi irade ve diplomatik çaba gerekiyor

Abone Ol

BEİJİNG, 9 Ekim (Xinhua) -- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Filistin-İsrail çatışmasının sona erdirilmesi için silah, cephane ve tek taraflı yaptırımlara değil, siyasi irade ve diplomatik çabalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Mao Çarşamba günkü basın toplantısında, Eylül ayı sonunda İsrail'e 8,7 milyar ABD doları tutarında askeri yardım sağlayan ABD'nin Pazartesi günü Hamas'a finansman sağladıkları gerekçesiyle üçüncü ülkelerdeki kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulama kararını değerlendirdi.

Bir yılı aşkın bir süredir devam eden Filistin-İsrail çatışmasının, Gazze'de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40.000'den fazla kişinin hayatına kaybetmesine yol açtığını kaydeden Mao, uluslararası toplumun, gerilimi düşürme, çatışma ve şiddeti sonlandırma, sivilleri koruma ve insani felaketten kaçınma gereği konusunda mutabakata vardığını belirtti.

"Bu çatışmayı sonlandırmak için silah, cephane ve tek taraflı yaptırımlara değil, siyasi irade ve diplomatik çabalara ihtiyaç duyuyoruz" diyen Mao, önde gelen bir ülkenin, kendinden beklenen rolü oynaması, nesnel ve adil olması, uluslararası hukuka riayette başı çekmesi ve en kısa sürede çatışmaları sona erdirme, durumu kontrol altına alma ve krizin yayılmasını önleme konusunda pozitif çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.

Sözcü, İsrail'in İran'a karşı önemli düzeyde misillemede bulunma niyetinde olduğunun ve İran'daki petrol üretim tesisleri, nükleer tesisler ve diğer stratejik bölgeleri hedef alabileceğinin bildirildiğini, öte yandan İran'ın İsrail'den gelecek her türlü saldırıya kararlılıkla karşılık vereceğini vurguladığını hatırlattı.

Çin'in Ortadoğu'daki karışıklıktan büyük endişe duyduğunu vurgulayan Mao, "Düşmanlığı alevlendiren ve çatışmayı genişleten hamlelere karşıyız ve tüm tarafları bölgede barış ve istikrar adına mevcut durumu soğukkanlı, rasyonel ve sorumlu bir tutumla ele almaya çağırıyoruz" dedi. Sözcü, uluslararası toplumun, özellikle de nüfuz sahibi ülkelerin karışıklığın daha da artmasını önlemek üzere yapıcı rol oynaması gerektiğini sözlerine ekledi.