Xinhua

Çin Dışişleri Sözcüsü: ABD Çin'i kontrol altına alma saplantısından vazgeçmeli

Abone Ol

BEİJİNG, 28 Mayıs (Xinhua) -- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cuma günü yaptığı açıklamada, Çin-ABD ilişkilerinin içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulması için kilit noktanın, ABD tarafının kimseye kazanç sağlamayan oyunlara olan düşkünlüğünden vazgeçmesi ve Çin'i kuşatma ve kontrol altına alma saplantısını ve Çin-ABD ilişkilerini baltalamayı bırakması olduğunu söyledi. Sözcü Wang Wenbin, ABD tarafının her iki ülkedeki ve dünyadaki insanların ortak çıkarlarını göz önünde bulundurarak doğru seçimler yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Wang, bu sözleri ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Perşembe günü ülkenin Çin stratejisiyle ilgili yaptığı ve Çin'i "uluslararası düzen için en ciddi uzun vadeli meydan okuma" olarak nitelendiren konuşmasına yanıt olarak söyledi. Wang, Blinken'i, uzun konuşmasında dezenformasyon yaymak, sözde "Çin tehdidini" oynamak, Çin'in iç işlerine müdahale etmek ve Çin'in iç ve dış politikasını karalamakla itham etti. Wang, bu konuşmanın tek amacının Çin'in gelişimini kontrol altına almak ve bastırmak ve ABD hegemonyasını sürdürmek olduğunu söyledi ve "Çin bunu esefle karşılıyor ve reddediyor" diye ekledi.

Wang şöyle konuştu: İnsanlık şimdi, tüm ülkelerin ortak bir geleceği paylaştığı ve çıkarlarının yakından iç içe geçtiği yeni bir bağlantı çağında yaşıyor. ABD'nin sözde "Çin tehdidini" sansasyonelleştirmesi kendi sorunlarını çözemeyecek ve dünyayı yalnızca tehlikeli bir uçuruma sürükleyecek. Wang, ABD'nin, Çin'i "uluslararası düzene yönelik en ciddi uzun vadeli meydan okuma" olarak nitelendirirken doğru ve yanlış kavramlarını tamamen karıştırdığını belirterek, ABD'nin kendi iç hukukunu her zaman uluslararası hukukun üstüne koyduğunu ve pragmatik bir şekilde uluslararası kuralların da kendisine uygun olanlarını aldığını sözlerine ekledi. Wang, bunun, uluslararası düzendeki en büyük istikrarsızlık kaynağı olduğunu belirtti.

Barış, kalkınma, eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlüğün insanlığın ortak değerleri olduğunu ve herkese uyan tek bir model olmadığını belirten Wang, ABD'nin içler acısı siciliyle demokrasi ve insan haklarında bir açık verdiğini de sözlerine ekleyerek, "ABD demokrasinin ve insan haklarının koruyucusu gibi görünebilecek ve bu konularda diğer ülkeleri eleştirebilecek durumda mı?" diye sordu. Wang, Çin'in, kapsamlı istişare, ortak katkı ve ortak fayda ilkesini ve dünyanın geleceğine tüm ülkeler tarafından birlikte karar verilmesi gerektiğini savunduğunu söyledi.

ABD, bölge ülkelerinde Çin'i kontrol altına almak için sözde "Hint-Pasifik stratejisi" oluşturuyor ve "Beijing çevresindeki stratejik ortamı şekillendirdiğini" iddia ediyor. Çin'e karşı bu çeteleşme hareketi hiçbir destek almayacak ve başarısız olmaya mahkum. Çin diplomasisi, barış içinde birarada yaşamanın beş ilkesini savunuyor ve uyguluyor. Wang, "zorlayıcı diplomasi" etiketinin hiçbir şekilde Çin'e yapıştırılamayacağını belirterek, asıl ABD'nin, "zorlayıcı diplomasinin" mucidi ve eş anlamlısı olduğunu da sözlerine ekledi. Wang, "Taiwan, Xinjiang, Hong Kong ve Tibet ile ilgili meseleler tamamen Çin'in iç işleridir" diyerek, Çin'in, ABD'yi uluslararası ilişkileri düzenleyen temel normlara uymaya, Çin'in içişlerine karışmayı ve yalan ve dezenformasyon yaymayı bırakmaya çağırdığını da sözlerine ekledi. Wang, "ABD tarafını, Çin halkının ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü savunma konusundaki güçlü kararlılığını, iradesini ve kabiliyetini küçümsememesi konusunda ciddi şekilde uyarıyoruz" diye konuştu.

ABD, Çin'le rekabetten bahsederken, ulusal güvenlik kavramını, yasa dışı tek taraflı yaptırımlar ve sınırı aşan yargı yetkisi uygulamak ve Çin işletmelerinin meşru hak ve çıkarlarını ciddi şekilde baltalayan ayrıştırma ve endüstriyel zincirleri kırmak anlamına gelecek şekilde kullanıyor. Bu da Çin işletmelerinin meşru hak ve çıkarlarını ciddi şekilde baltalıyor ve Çin'i gelişme hakkından mahrum bırakıyor. Wang, bunun hiçbir şekilde "sorumlu rekabet" olmadığını, daha ziyade vicdansız bir baskı ve sınırlama olduğunu kaydetti. Wang, "Bakan Blinken'in, konuşmasında ABD'nin Çin ile bir çatışma veya yeni bir Soğuk Savaş aramadığını; Çin'i büyük bir güç olarak rolünü engellemeye veya Çin'in ekonomisini büyütmesini durdurmaya çalışmadığını ve Çin ile barış içinde birarada yaşamak istediğini söylediğini kaydettik. ABD'nin ne yapacağını izliyoruz" diye konuştu.