BEİJİNG, 9 Haziran (Xinhua) -- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian Perşembe günü yaptığı açıklamada, Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin kendi kalkınma yolları ve işbirliği ortaklarını bağımsız olarak seçme hakkına sahip olduğunu belirtti. Zhao, bazı ABD'li yetkililerin konuya ilişkin açıklamalarına yönelik, ABD'nin kendi çıkarı için, diğer ülkeleri dışlama ve kontrol altına alma amacıyla hareket etmek üzerine kurulu sözde işbirliğinin başarısız olmaya mahkum olduğunu söyledi. Sözcü Zhao, düzenlenen basın toplantısında, karşılıklı saygı, eşitlik ve karşılıklı fayda, kazan kazan temelinde işbirliği, açıklık ve kapsayıcılık felsefesini destekleyen Çin'in, ekonomi, ticaret ve diğer alanlarda birbirlerinin ihtiyaçları ve çıkarlarına saygı temelinde Latin Amerika ve Karayip ülkeleriyle tatbiki işbirliği yürüttüğünü bildirdi.
Zhao, Çin ile Latin Amerika ve Karayip ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin Kovid-19 pandemisi döneminde büyüdüğünü ve ikili ticaretin geçen yıl ilk defa 450 milyar ABD dolarını aştığını vurguladı. Sözcü, "Bu işbirliği, ekonominin yeniden canlanması ve bölge ülkelerindeki halkın geçim koşullarını iyileştirmede önemli ve olumlu bir rol oynadı, ayrıca ikili işbirliğinin güçlü bir direnç ve yerel güce sahip olduğunu gösterdi" dedi. Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard'ın kısa süre önce basında yayınlanan makalesinde, ülkesinin 21. yüzyılda uluslararası hukuk ve başkalarının içişlerine karışmama ilkesine dayalı olarak Amerika kıtasında yeni bir siyasi ve ekonomik ilişki kurmayı umduğunu belirttiğini hatırlatan Zhao, bunun Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin büyük çoğunluğu için de geçerli olduğuna inandığını ifade etti.
Zhao, "Latin Amerika ve Karayip ülkeleri kendi kalkınma yolları ve işbirliği ortaklarını bağımsız olarak seçme hakkına sahip" dedi. Sözcü, ABD'nin kendi çıkarı için, diğer ülkeleri dışlama ve kontrol altına alma amacıyla hareket etmek üzerine kurulu sözde işbirliğinin, Latin Amerika ve Karayip ülkelerine büyük saygısızlık olduğuna işaret etti. Zhao, "ABD'nin sözde işbirliği, bırakın bölge halklarına gerçek anlamda fayda getirmeyi, bölge ülkeleri tarafından tanınmayacak olduğu için başarısızlığa mahk