BEİJİNG, 4 Ağustos (Xinhua) -- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Çin'in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taiwan ziyaretine karşı alacağı tedbirlerin kararlı, güçlü ve etkili olacağını söyledi.
Sözcü Hua Chunying, konuyla ilgili sorulara yanıt olarak düzenlediği basın toplantısında Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için gerekli tüm önlemleri alacağını söyledi. Hua bundan doğabilecek tüm sonuçların ABD tarafı ve "Taiwan bağımsızlığı" ayrılıkçı güçleri tarafından kaynaklanacağını söyledi. Sözcü, geçmişe dönüp baktığında, ABD'nin Çin'e karşı yaptığı her provokasyonun kendi adına utançla sonuçlandığını vurguladı.
Hua, son örnek olarak Pelosi ve diğerlerinin Hong Kong'da şiddeti teşvik ettiğini ve sözde "güzel manzara"yı savunduklarını söyledi. Hua, bununla birlikte tek yaptıkları şeyin Hong Kong'un kaostan istikrar ve refaha geçişini hızlandırmak olduğunu ve Doğunun İncisi'nin yeniden parlamasını sağladıklarını belirtti. Hua, Pelosi'nin Taiwan ziyaretini haklı çıkarmaya ve hatta suçu başkasına atmaya çalışan ABD'li yetkililer hakkında bir soruya karşılık, bu yetkililerin bahane ve suçlamada bulunmak için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarına dikkat çekti. Hua bu tutumun ABD hükümetinin güvenilirlik, tarih hakkında bilgi ve kendisine bakma konularında eksikliğini yansıttığını söyledi.
Hua tarihte, Taiwan sorununun bir zamanlar Çin ile ABD arasındaki ilişkileri normalleştirmenin önündeki en büyük engel olduğunu belirtti. Hua, bunun Çin'in tek Çin ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalması ve Taiwan sorununda hiçbir taviz vermemesinden kaynaklandığını kaydetti. Hua 1971'de ABD'nin Taiwan sorunuyla ilgili izleyeceği yeni ilkeleri Çin'e teyit ettiğini söyledi. Bu ilkeler şunlardır: Birleşik Devletler, dünyada yalnızca bir Çin olduğunu ve Taiwan'ın Çin'in bir parçası olduğunu kabul edecektir; Amerika Birleşik Devletleri, Taiwan'ın statüsünün belirsiz olduğu ifadesini tekrar etmeyecektir; Amerika Birleşik Devletleri "Taiwan'ın bağımsızlığı" hareketlerini desteklemedi ve desteklemeyecektir.
Hua, ABD tarafının 1972'de yayınlanan Shanghai Bildirisi'nde şunları açıkça ilan ettiğini söyledi: "ABD, Taiwan Boğazı'nın her iki tarafındaki tüm Çinlilerin tek bir Çin olduğunu ve Taiwan'ın Çin'in bir parçası olduğunu kabul eder. Birleşik Devletler Hükümeti bu pozisyona itiraz etmez." Hua, ABD tarafının yukarıda bahsi geçen taahhütlerinin, Çin-ABD ilişkilerinde normalleşme sürecini başlattığını söyledi. Hua ayrıca, 1978'de yayımlanan Amerika Birleşik Devletleri ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Ortak Bildiri'ye ve ABD tarafının taahhütlerinin belgelerde açık ve imzalı olduğunu gösteren 17 Ağustos 1982 tarihli Ortak Bildiri'ye işaret etti.
Hua, bununla birlikte son yıllarda ABD tarafının sürekli olarak tek Çin ilkesini çarpıttığını, kararttığını ve içini boşalttığını söyledi. Hua, ABD tarafının ayrıca ABD-Taiwan ilişkilerini yüzsüzce geliştirmeye çalıştığını ve "Taiwan bağımsızlığı" ayrılıkçı faaliyetlerini cesaretlendirdiğini söyledi. Hua, ABD hükümetinin, üçüncü en yüksek kademedeki görevlisinin Taiwan'ı ziyaret etme girişimini dizginlemesi gerektiğini kaydetti. Ancak ABD hükümeti bu provokasyona göz yumdu. Taiwan Boğazı'ndaki gerilimlerin temel nedeni ve gerçeği budur.
Hua, geçtiğimiz birkaç gün içinde, dünyanın dört bir yanından birçok lider ve farklı kesimlerden insanların ziyarete karşı olduklarını dile getirdiklerini belirtti. Hua, BM Genel Sekreteri'nin sözcüsünün, BM'nin 2758 sayılı BMGK Kararına bağlı kalmaya devam edeceğini ve adaletin halk arasında hüküm sürdüğünü gösteren tek Çin ilkesini destekleyeceğini söylediğini aktardı. Sözcü Hua şöyle konuştu: "Çin hükümeti ve halkının Taiwan sorununa ilişkin tutumu tutarlı olmuştur. Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü kararlılıkla korumak, 1,4 milyardan fazla Çinli insanın kesin iradesidir. Hiçbir ülke, güç veya birey Çin hükümetinin ve halkının devlet egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunma ve ulusal yeniden birleşme ve yenilenmeyi sağlama konusundaki kesin kararını, güçlü iradesini ve büyük kabiliyetini hafife almasın."