BEİJİNG, 18 Nisan (Xinhua) - Wang açıklamayı, Michigan'daki bir polis operasyonu sırasında, Afrika kökenli bir erkeğin beyaz bir polis memuru tarafından öldürülmesi hakkındaki soru üzerine yaptı. Olay, bir kez daha ABD'deki ırk ayrımcılığı ve polis şiddeti hakkında sert eleştirilere yol açtı. Wang, "ABD'deki insan hakları durumunun kötüye gitmesinden son derece endişe duyuyoruz. Çok sayıda olay, kolluk kuvvetlerindeki ırk ayrımcılığı, silahlı suçlar ve şiddetin münferit ve ara sıra olan vakalarda olmadığını ancak ülkede uzun vadeli ve sistemli sorunlar olduğunu gösteriyor" dedi. Wang'a göre, George Floyd'un 2020'deki ölümünden bu yana yüzlerce etnik azınlıktan insan, ABD kolluk kuvvetleri tarafından vurularak öldürüldü. Amerikalı Müslümanların yüzde 93,7'si İslamofobinin gölgesinde yaşadığını söylerken, Asyalı Amerikalı yetişkinlerin yüzde 81'i ise kendilerine karşı şiddetin artmakta olduğuna inanıyor. ABD nüfusunun yüzde 19'unu oluşturan Latin Amerikalılar, ülke servetinin sadece yüzde 2'sine sahip.
Sözcü, BM'nin Azınlık İşleri Özel Raportörü Fernand de Varennes'in, ABD'deki hukuk sisteminin yapısal olarak, daha zengin olanlara avantaj sağlamak ve onları affetmek, daha fakir olanları özellikle etnik azınlıkları ise cezalandırmak üzerine kurulduğuna ilişkin sözlerine atıfta bulundu. ABD'nin dünyada en çok ateşli silahlı şiddetin yaşandığı ülke olduğunu belirten Wang, aynı zamanda son 20 yıldır her yıl toplu silahlı saldırılara maruz kalan tek gelişmiş ülke konumunda bulunduğuna işaret etti. Wang, ülkede 2020 yılında, 2010 yılına oranla yüzde 43'lük artışla 45.222 kişinin ateşli silahla bağlantılı olaylarda öldürüldüğünü söyledi. Sözcü, "Bunlara rağmen ABD federal hükümeti son 25 yıldır silah kontrol yasası çıkarmayı başaramadı" dedi. Wang, "ABD, insan hakları konusunda diğer ülkeleri hedef gösterecek konumda değil. ABD'nin yapması gereken, kendi ciddi insan hakları sorunlarıyla yüzleşmek ve ciddi şekilde kötüye giden insan hakları durumunun temel nedenlerinin nasıl çözülebileceği üzerine kafa yormak" dedi.
