Xinhua

Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Beijing Büyükelçisi'nin Taiwan bölgesi ile ilgili yanlış açıklamalarını reddetti

Abone Ol

BEİJİNG, 22 Ağustos (Xinhua) -- Çin Dışişleri Bakanlığı Pazartesi günü, ABD'nin Beijing Büyükelçisi Nicholas Burns'ün Taiwan bölgesiyle ilgili yanlış söylemlerini reddederek, büyükelçinin doğruyu yanlışla karıştıran sözlerinin, ABD'nin çarpık ve hegemonyacı mantığını bir kez daha gösterdiğine işaret etti. Burns, 19 Ağustos'ta CNN'e verdiği röportajda, Çin'in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taiwan ziyaretine aşırı tepki verdiğini, Çin'in artık Taiwan Boğazı'nda bir istikrarsızlık unsuru haline geldiğini ve ABD-Çin ilişkilerinde kriz ürettiğini söylemişti. Burns ayrıca, Pelosi'yi taşıyan uçağın Taiwan'a inmesinin ardından, Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Xie Feng'in kendisini, bakanlığa çağırdığını belirtmiş, toplantıyı ise "oldukça tartışmalı" olarak değerlendirmişti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Burns'ün açıklamasıyla ilgili soru üzerine, Pelosi'nin Çin'in Taiwan bölgesine yaptığı kışkırtıcı ziyaretten önce, ülkesinin ABD tarafına çeşitli düzeylerde ciddi diplomatik girişimlerde bulunarak, ziyaretin vahim doğası ve yaratabileceği ciddi zararı defalarca anlattığını ve bundan kaynaklanabilecek tüm sonuçların ABD tarafının dikkate alması gerektiğini aktardığını söyledi. Sözcü, ziyaretin gerçekleşmesi halinde ABD'nin bunun sonuçları hakkında uyarılmadığını söylemenin haksızlık olacağını ifade etti.

Xie, Pelosi'nin Taiwan'a varışından hemen sonra, Çin hükümeti adına ABD tarafına ciddi diplomatik girişimde bulunup ziyareti sert şekilde protesto etmek için Büyükelçi Burns'ü acilen bakanlığa çağırdı. Bakan yardımcısı, görüşmede ABD'nin yanlış kararları uygulamakta ısrar ettiğini ve bunun bedelini ödemesi gerektiğini belirtti. Xie ayrıca, ABD tarafını Pelosi'nin ziyaretinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için somut adımlar atarak hatayı derhal telafi etmeye çağırdı. Ancak ABD tarafı, yaptığı yanlışı ve izlediği politikayı değiştirmek yerine suçu Çin'e atmaya çalıştı. Üst düzey birkaç ABD'li yetkili, birbiri ardına olayların gidişatını çarpıtan açıklamalarda bulundu. Sözcü, bu kişilerin ABD'nin Taiwan Boğazı'ndaki gerginliğin artmasındaki sorumluluğunu örtbas etmeye ve Çin'i suçlu taraf olarak göstermeye çalıştıklarını belirtti.Sözcü, Xie'nin 8 Ağustos gecesi Büyükelçi Burns'ü bir kez daha çağırarak, Çin'in Pelosi'nin kışkırtıcı Taiwan ziyaretine karşı aldığı önlemlere ilişkin ABD'nin pervasız açıklamaları üzerine ciddi diplomatik girişimde bulunduğunu bildirdi. Sözcü, Xie'nin, krizi başlatanın, Taiwan Boğazı'nda statükoyu değiştirenin, Boğaz ötesi barış ve istikrara zarar verenin, dünyada özellikle Asya Pasifik'te güç gösterisinde bulunanın, büyük yaptırım kozunu elinde tutan ve dünyaya zorbalık yapanın, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temelini sarsan ve iletişim konusunda hiçbir samimiyet göstermeyenin ve Çin-ABD işbirliğini sabote edenin Çin değil, ABD olduğunu açık şekilde vurguladığını belirtti.

Sözcü, Çin tarafının görüşmede, provokasyonları ilk başlatanın, Çin halkına yönelik önlenebilir krizi dayatıp yine de Çin'i krizi başlatmakla suçlayanın, böl yönet taktiklerini, Çin'in kırmızı çizgilerini tekrar tekrar geçip, Taiwan Boğazı'ndaki tek Çin ilkesi ve statükoya zarar vermek için uygulayıp, yine de Çin'i haksız yere statükoyu değiştirmekle suçlayanın, Çin'in çevresinde güç diplomasisi yürüten ve buna rağmen Çin'in meşru, yasal, profesyonel ve şeffaf askeri tatbikatlarını karalamaya ve şeytanlaştırmaya çalışanın, Taiwan Boğazı'nda barışı ve istikrara zarar verip yine de provokasyonlar yapmak ve gerilimi tırmandırmak için suçu Çin'e atmaya çalışanın, Çin'in egemenlik ve toprak bütünlüğünü açıkça ihlal ederek Çin'in kırmızı çizgisini çiğneyip yine de Çin'i aşırı tepki göstermek ve krizi üretmekle haksız yere suçlayanın ABD olduğunu belirttiğini söyledi. ABD'nin yaptığı şeyin çizgiyi tamamen aşmak olduğunu belirten sözcü, sorumsuz olanın Çin değil, son derece sorumsuz olanların Pelosi ve ABD hükümeti olduğunu ifade etti. Sözcü, "Tek Çin ilkesinin Çin'in temel çıkarlarının temelinde olduğunu yinelemek istiyorum. Hiçbir ülke, güç veya birey, Çin hükümeti ve halkının egemenlik ve toprak bütünlüğünü savunma, ulusal anlamda yeniden birleşmesini sağlama ve modernizasyon konusundaki sağlam kararlılık, kuvvetli irade ve güçlü becerisini asla küçümseyemez" dedi. Sözcü, Çin'in bir kez daha ABD tarafını, diğer ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı duyma ve başka ülkelerin içişlerine müdahale etmeme de dahil olmak üzere, uluslararası ilişkilerin temel normlarına uymaya, tek-Çin ilkesi ve Çin ile ABD arasındaki üç ortak bildiri çerçevesinde doğru politikalara dönmeye ve Çin'in temel çıkarlarına zarar verecek şeyleri yapmaya son vermeye çağırdığını ifade etti.