BALİ, 10 Temmuz (Xinhua) -- Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi Cumartesi günü, Endonezya'nın Bali Adası'nda düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan bir gün sonra, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile biraraya geldi. İki taraf, uzun saatler süren görüşmede Çin-ABD ilişkilerinin yanı sıra ortak ilgi alanına giren uluslararası ve bölgesel meseleler hakkında kapsamlı, derinlemesine ve samimi bir görüşme gerçekleştirdi. Her iki taraf da diyaloğun anlamlı ve yapıcı olduğu ve bunun karşılıklı anlayışı güçlendirmeye, yanlış anlama ve yanlış hesaplamaları azaltmaya yardımcı olduğu ve iki ülke arasında üst düzey görüş alışverişlerinin yolunu açtığı konusunda aynı fikirdeydi.
Wang, halen ikili ilişkilerin önceki ABD yönetiminin yarattığı çıkmazdan kurtulamadığını ve hatta giderek daha fazla zorlukla karşı karşıya olduğunu söyledi. Çin-ABD ilişkilerine dair tarihi söylemin saptırıldığını ve gerçeklerin sözde "siyasi doğruculuk" adına rehin alındığını ve gelişmelerin yönünün daha fazla saptırılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Wang, bunun temelinde Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin algısının sorunlu olmasının yattığını ve ABD'nin bu algıya dayanan Çin politikasının doğal olarak doğru yoldan saptığını kaydetti. ABD'nin Çin'e yönelik politikasında söz ve eylemler arasında bazı çelişkiler ve tutarsızlıklar olduğunu kaydeden Wang, bunların ABD'nin dünyaya ve Çin'e, Çin-ABD tarihi, çıkarları ve rekabetine ilişkin bakış açısındaki ciddi sapmayı derinden yansıttığını söyledi. Wang, bunun pek çok kişinin Amerika Birleşik Devletleri'nin giderek artan "Çin fobisinden" muzdarip olduğuna inanmasına yol açtığını ve bu "tehdit enflasyonunun" önü alınmadığı takdirde ABD'nin Çin'e yönelik politikasının çıkmaz sokağa gireceğini söyledi.
Wang, Çin-ABD ilişkilerini bu kötü durumdan çıkarmada temel kılavuzun, iki ülke liderinin vardığı uzlaşmayı ciddiyetle uygulamak olduğunu söyledi. Çin tarafının, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping tarafından ortaya konulan karşılıklı saygı, barışçıl biçimde birarada yaşama ve kazan-kazan işbirliği olmak üzere üç ilkeyi takip ettiğini söyleyen Wang, ABD tarafının ABD Başkanı Joe Biden'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin ile ikinci bir Soğuk Savaş aramadığına, Çin'in sistemini değiştirmeyi amaçlamadığına, ittifaklarının yeniden canlandırılmasının Çin'i hedeflemediğine, ABD'nin "Taiwan'ın bağımsızlığını" desteklemediğine ve Çin ile bir ihtilaf peşinde olma niyetini taşımadığına dair önemli taahhütlerini harfiyen yerine getirmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Wang, Çin'in sistemini değiştirme peşinde olmayacağı yönündeki taahhüdü nedeniyle ABD tarafının Çin halkının seçtiği Çin'e has özellikler taşıyan sosyalizm yoluna saygı göstermesi ve Çin'in siyasi sisteminin yanı sıra iç ve dış politikalarını karalamayı ve saldırmayı durdurması gerektiğini vurguladı.
Wang, yeni bir Soğuk Savaş peşinde olmayacağı taahhüdü nedeniyle ABD tarafının Soğuk Savaş zihniyeti ve sıfır toplamlı oyunu terk etmesi ve klik yaratmaya son vermesi gerektiğini söyledi. Wang, "Taiwan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhüdü nedeniyle ABD tarafının tek Çin siyasetinin altını oymaya ve saptırmaya, Taiwan meselesinde "salam dilimleme" taktiklerine başvurmaya ve Çin'in barışçıl bir biçimde yeniden birleşmesini engellemek için "Taiwan kartını" kullanmaya son vermesi gerektiğini söyledi. Çin ile bir ihtilaf arama niyetinde olmadığı taahhüdünde bulunan ABD tarafının, Çin'in egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi, Çin'in iç işlerine karışmayı durdurması, insan hakları ve demokrasi gerekçesiyle Çin'in meşru çıkarlarını baltalamaktan kaçınması gerektiğini söyleyen Wang, Amerika Birleşik Devletleri'nin ayrıca Çin mallarına ek gümrük vergilerini en kısa sürede kaldırması ve Çinli şirketlere tek taraflı yaptırımlara son vermesi gerektiğini sözlerine ekledi. Amerika Birleşik Devletleri'nin ikili ilişkilerde "bariyerler" oluşturma peşinde olduğunu söylediğini kaydeden Wang, Çin ile ABD'nin daha önce yayınladığı üç ortak bildirinin her iki ülke açısından en güvenilir "koruma" olduğunu söyledi. Sadece söz konusu üç ortak bildirideki karşılıklı taahhütlerin yerine getirilmesi için gayret gösterilmesinin, doğru yolda kalınmasının, bu yoldaki engellerin zamanında kaldırılmasının ve ilerlemenin yolunun açılmasının ikili ilişkilerin sapması ve kontrolden çıkmasını önleyeceğini söyleyen Wang, aksi takdirde ne kadar "bariyer" konulursa konulsun işe yaramayacağını sözlerine ekledi.
Wang, iki tarafının karşılıklı saygı, barış içinde birlikte yaşama, ihtilaftan kaçınma ve kazan-kazan işbirliğini teşvik etme ruhunu sürdürmesi ve her iki tarafın eylemleri için bir yönergeyi müzakere edip hazırlaması gerektiğini vurguladı. Çin ve ABD'nin, liderlerinin vardığı mutabakatı uygulamak için kanallar oluşturması ve çeşitli alanlarda ve departmanlardaki değişimleri daha iyi koordine etmesi gerektiğini de belirten Wang, mevcut sorunları çözmek için çelişkilerin ve farklılıkların uygun şekilde yönetilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Bunun yukarıda belirtilen Çin'in ABD'ye sunduğu dört maddelik listeye dayandığını ve ABD tarafının bunları ciddiyetle ele alacağını umduğunu söyleyen Wang, bunların Durdurulması Gereken ABD Kabahatleri Listesi, Çin'in İlgilendiği Önemli Bireysel Davaların Listesi, Çin'in Kaygılandığı Çin ile İlgili Temel Hukuki Davaların Listesi ve Çin-ABD'nin Sekiz Alanda İşbirliği Listesi olduğunu kaydetti. Wang ayrıca, Çin'in Taiwan konusundaki resmi tutumunu kapsamlı bir şekilde açıklayarak, ABD tarafının söz ve eylemlerinde dikkatli olması gerektiğini, "Taiwan'ın bağımsızlığı" güçlerine herhangi bir yanlış sinyal göndermemesi gerektiğini, Çin halkının toprak egemenliğini koruma kararlılığını küçümsememesini ve Taiwan Boğazı'ndaki barışı yok edecek yıkıcı hatalar yapmamasını talep etti.
Wang ayrıca Xinjiang, Hong Kong ve denizcilik meseleleriyle ilgili konularda ABD'nin bazı yanlış görüşlerini çürüttü. Blinken ise, ABD'nin Çin'e yönelik politikasını tanıtırken, ABD'nin Çin'e karşı yeni bir Soğuk Savaş aramadığını, Çin'in sistemini değiştirmeye çalışmadığını, Çin Komünist Partisi'nin yönetim statüsüne meydan okumaya çalışmadığını, Çin'i kontrol altına almaya çalışmadığını, "Taiwan bağımsızlığını" desteklemediğini ve Taiwan Boğazı'ndaki statükoyu değiştirmeye çalışmadığını söyledi. Blinken, Amerika Birleşik Devletleri'nin ikili ilişkilerdeki risk etmenlerini yönetmeye bağlı olduğu ve Çin ile işbirliği yürütmeye açık olduğunu söyledi. İki taraf, Çin-ABD ortak çalışma grubunun karşılıklılık ve karşılıklı yarar temelinde istişarelerinden daha fazla sonuç alınması konusunda fikir birliğine varırken, iki tarafın diplomatik ve konsolosluk personelinin görevlerini yerine getirmeleri için daha iyi koşullar yaratmayı ve kültürel ve insanlar arası alışverişlere ilişkin istişareleri yeniden başlatmayı kabul etti. Her iki taraf da diğerlerinin yanı sıra iklim değişikliği ve halk sağlığı gibi alanlarda işbirliğini güçlendirme konusunda görüş birliğine vardı. Çin tarafı ayrıca Asya-Pasifik bölgesinde Çin ile ABD arasında sağlam bir etkileşim vizyonunu ortaya koydu. İki taraf ayrıca Ukrayna sorunu ve Kore Yarımadası'ndaki durum gibi konularda derinlemesine görüş alışverişinde bulundu.