BEİJİNG, 25 Mayıs (Xinhua) -- Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping Çarşamba günü Beijing'de Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ile bir video konferans görüşmesinde biraraya geldi. Cumhurbaşkanı Xi, Bachelet'in Çin'i ziyaret etmesinden dolayı memnuniyetini dile getirdi. Çin'in tarihi ve kültürü kapsamında Çin'de insan haklarının gelişimine ilişkin ana konular hakkında düşüncelerini aktardı ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Çin hükümetinin insan haklarını her alanda geliştirme ve koruma konusundaki ilkeli tutumunu bir kez daha teyit etti. ÇKP'nin, daha kurulduğu ilk gün, kuruluş misyonu olarak Çin halkı için mutluluk arayışını ve Çin ulusu için gençleşmeyi belirlediğini, partinin geçtiğimiz yüzyılda insanların çıkarları için çok çalıştığını vurguladı.
Xi, "Halkın arzusu daha iyi bir hayata sahip olmak ve biz bunun için gayret gösteriyoruz. Yıllar boyunca süren yoğun çabaların ardından Çin, zamanın ruhuna ve Çin'in ulusal gerçekliğine uygun bir insan hakları geliştirme yolunu başarıyla buldu. Tam süreçli halk demokrasisini ilerletiyoruz, insan hakları için yasal korumayı teşvik ediyoruz ve sosyal eşitlik ve adaleti destekliyoruz. Çin halkı artık daha eksiksiz, daha kapsamlı ve ayrıntılı demokratik haklara sahiptir. Çin halkının insan hakları daha önce hiç olmadığı kadar garanti altındadır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Xi, insan haklarının korunması konusunda kimsenin mükemmellik iddiasında olamayacağı ve iyileştirilmeye açık alanların her zaman olacağını vurguladı. Eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde Çin'in, ortak anlayışı genişletmek, farklılıkları azaltmak, karşılıklı öğrenmeyi teşvik etmek, ilerlemeyi birlikle aramak ve uluslararası insan hakları davasını dünyanın her yerindeki insanların yararına olacak şekilde ortaklaşa ileriye götürmek için diğer tüm taraflarla aktif olarak insan hakları diyalogu ve işbirliği yürütmeye hazır olduğunu söyledi. Xi, şu anda dört öncelik üzerinde çalışmanın önemini vurguladı:
Bunlardan ilki, insanları ön plana ve merkeze yerleştirmektir. Halkın çıkarlarını temel amaç ve hedef olarak dikkate almak, insanları en çok ilgilendiren en acil ve ivedi meselelere çözüm bulmak için sürekli çaba harcamak ve insanlara daha iyi bir hayat sunmak için gayret göstermek çok önemlidir. Bu en büyük insan hakkıdır. Bir ülkenin insan hakları konusunda ne durumda olduğu esasında halkının çıkarlarının korunup korumadığı ve artan şekilde bir tatmin, mutluluk ve güvenlik duygusuna sahip olup olmadığıyla ölçülür. Bu, bir ülkede insan hakları ortamını değerlendirmenin en önemli kriteridir. İnsanlar ülkelerinin gerçek efendileri ve insan hakları gelişiminin başlıca katılımcıları, katkı sağlayanları ve yararlanıcıları haline gelmelidir.
İkincisi, farklı ülkelerin insan haklarının gelişiminde takip ettiği yollara saygı göstermektir. İnsan haklarının tarihsel, özel ve pratik bir çerçevesi vardır. Farklı ulusal koşullara, tarihlere, kültürlere, toplumsal sistemlere ve ekonomik ve toplumsal gelişmişlik düzeylerine sahip olan ülkeler, sadece ulusal gerçeklerine ve insanlarının ihtiyaçları ışığında insan hakları geliştirmenin uygun bir yolunu araştırabilir ve araştırmalıdır da. Sahadaki durum dikkate alınmadan bir başka ülkeden gözü kapalı biçimde kopyalanan herhangi bir sistem veya model uygun olmayacağı gibi felaket sonuçlara da yol açabilir. Böyle bir durumda bunun sıkıntısını halk çekecektir. Bu tür örneklerin sayısı çoktur ve dersler çıkarılmalıdır.
Üçüncüsü, insan haklarının tüm kategorilerine bütünlük içinde bir yaklaşımı izlemektir. İnsan hakları zengin ve tüm toplumu kapsayan bir kavramdır ve bütünleşik ve sistematik tedbirlerle ileriye taşınmalıdır. Gelişmekte olan ülkelerde geçim ve kalkınma öncelikli insan haklarıdır. İnsan haklarında ilerlemenin sağlanması için güçlü güvenceler sağlamak amacıyla daha yüksek kalite, verimlilik, eşitlik, sürdürülebilirlik ve güvenliğin geliştirilmesi için daha fazla çabaya ihtiyaç vardır.
Dördüncüsü, küresel bir insan hakları yönetimi için girişimlerin artırılmasıdır. İnsan haklarının geliştirilmesi ve korunması insanlığın ortak amacıdır ve bu nedenle herkesin ortak çabalarını gerektirir. İnsan hakları söz konusu olduğunda kusursuz bir ütopya yoktur; ülkelerin kendini üstün gören öğüt vericilere ihtiyacı yoktur; ayrıca insan hakları meselesi siyasileştirilmemeli ve çifte standart uygulamak için bir araç veya diğer ülkelerin iç işlerine karışmak için bir bahane olarak kullanılmamalıdır. BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine uymak, insanlığın ortak değerlerini savunmak ve küresel insan hakları yönetimini daha fazla hakkaniyet, adalet, eşitlik ve kapsayıcılık yönünde yönlendirmek önemlidir. Çin, uluslararası insan hakları davasına yönelik olumlu çabalarda BM'yi desteklemeye devam edecektir.
Çin'i 17 yıl sonra ziyaret eden ilk BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri olan Bachelet ise, Kovid sıkıntısına rağmen kendisini ağırlayan Çin'e şükranlarını sundu. Bu ziyarete büyük önem veren Bachelet, Çin hükümeti ve farklı sektörlerdeki insanlarla kapsamlı temaslarda bulunacak ve yüz yüze iletişime geçme şansına sahip olacak. Yüksek Komiser, bu ziyaretin kendisine Çin'i daha iyi anlamasını sağlayacağından emin olduğunu söyledi. Çin'in yoksulluğu ortadan kaldırma, insan haklarını koruma ve ekonomik ve sosyal kalkınmayı gerçekleştirme çabalarına ve başarılarına hayranlığını dile getiren Bachelet, Çin'in çok taraflılığı destekleme, iklim değişikliği gibi küresel zorluklarla yüzleşme ve dünya çapında sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmedeki önemli rolünü övdü. Yüksek Komiserlik Ofisi, küresel insan hakları davasının ilerlemesi için ortak çaba sarf etmek amacıyla Çin tarafı ile iletişimi geliştirmek ve işbirliğini araştırmak istiyor. Toplantıda Ding Xuexiang, Yang Jiechi ve Wang Yi (Guangzhou'dan katıldı) da hazır bulundu.