BEİJİNG, 31 Mayıs (Xinhua) -- Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian Pazartesi günü, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in Çin'e yaptığı ziyaretle ilgili sözlerini yalanladı. Blinken, 28 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, ABD'nin, Çin'in Bachelet'in ziyaretinde öne sürdüğü koşullardan ve Çin'in bu ziyareti kısıtlama ve manipüle etme çabalarından endişe duyduğunu kaydetmişti.
Zhao, günlük basın brifinginde, Bachelet'in Çin hükümetinin daveti üzerine 23-28 Mayıs tarihleri arasında Çin'i ziyaret ettiğini söyledi. Zhao sözlerine, "Çin, bu ziyaretin anlayış ve işbirliğini geliştirdiğine ve yanlış bilgileri netleştirdiğine inanıyor. Guangzhou ve Xinjiang'daki toplantılar ve görüşmeler, konuşmalar ve saha gezilerinden sonra, Yüksek Komiser Çin'in insan haklarını geliştirme yolu hakkında daha derin bir anlayışa ve tanımaya sahip oldu ve Xinjiang'ın sosyal güvenlik ve istikrar, sağlam ve sürdürülebilir kalkınma ve insanların refahı gerçeğiyle ilgili ilk elden deneyime sahip oldu" şeklinde devam etti. Xinjiang ile ilgili tüm yalan ve söylentilerin gerçekler ve doğruların karşısında altüst olduğunu belirten Zhao, ABD tarafının bu kez de Çin'in ziyareti kısıtladığı ve manipüle ettiği yönünde yeni yalanlar uydurduğunu söyledi.
"Aslında, Yüksek Komiser Bachelet'in Çin'de kaldığı süre boyunca tüm faaliyetler ve düzenlemeler, onun isteği doğrultusunda ve tam istişareye dayalı olarak kararlaştırıldı" diyen Zhao, Bachelet'in de basın toplantısında, ziyareti sırasında denetimsiz ve kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdiğini aktardığını sözlerine ekledi. Sözcü, "Sözü edilen kısıtlama ve manipülasyon nerede? Bu ziyareti manipüle etmeye çalışanı bulmak için ABD'den başka bir yere bakmaya gerek yok" dedi. Zhao, Bachelet'in Çin ziyareti hakkında ilk başta en çok sesini çıkaranın, kararlaştırılmış bu ziyaret için çeşitli koşullar öne sürenin ve yapıldıktan sonra ziyarete saldıran ve karalayanın tek ve aynı ABD olduğunu söyledi. "Bu, ABD'nin insan hakları koşullarını hiçbir şekilde umursamadığını bir kez daha kanıtlıyor. Gerçekten istediği şey, insan haklarını Çin'i sürekli aşağılamak ve onu baskı altında tutmak için bir bahane olarak kullanmak" diyen Zhao, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ikiyüzlülüğünün ve siyasi planının uzun zamandır tüm dünya tarafından görüldüğünü ifade etti.
Zhao, buna karşın Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insan hakları koşullarının "kral çıplak" demek gibi olduğunu söyledi. Yakın zamanda Teksas'ta bir okuldaki kitlesel silahlı saldırının özellikle yürek parçalayıcı olduğuna dikkat çeken sözcü, "Aralarında çocuklar ve gençlerin de bulunduğu sıradan insanların yaşam hakkı garanti edilemiyor" dedi. Zhao basın brifinginde bazı rakamlar da paylaştı: ABD, 2001'den bu yana, yaklaşık 80 ülkede, terörle mücadele adına, aralarında yaklaşık 300.000 sivilin bulunduğu 800.000'den fazla insanın ölümüyle sonuçlanan savaşlar yürüttü veya askeri operasyonlar düzenledi. Amerika Birleşik Devletleri, Guantanamo Körfezi hapishanesi gibi, insanların uzun süreler boyunca yargılanmadan keyfi olarak gözaltında tutulduğu, işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı dünya çapında kara bölgeler kurdu.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ırkçılık son derece yerleşik ve Afrikalı Amerikalılar ve Asyalı Amerikalılar gibi ırksal azınlıklar sistemik ırkçılıkla yaşamak zorunda. "Ülkede ciddi insan hakları ihlallerine göz yuman ABD'nin, patronluk taslayan bir hakim gibi davranması ve diğer ülkelerin içişlerine karışması için hangi haklara sahip?" diye soran Zhao, Çin'in, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden ABD'nin insan hakları sorunları hakkında soruşturma yürütmesini ve raporlar sunmasını istediğini belirtti.