Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying söz konusu açıklamayı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un Pazartesi günü zengin ülkelerdeki koronavirüs aşısı sayısıyla DSÖ'nün Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) aracılığıyla yoksul ülkelere dağıtılan aşı sayısı arasındaki farkın giderek açılmasına karşı yaptığı uyarının ardından düzenlediği basın toplantısında yaptı.
İstatistiklere göre dünya nüfusunun yüzde 16'sına karşılık gelen zengin ülkelerin an itibariyla dünyadaki aşıların yüzde 60'ına sahip olduğunu kaydeden Hua, bazı zengin gelişmiş ülkeler kendi nüfuslarının iki ya da üç katı kadar aşı siparişi vermişken, yoksul gelişmekte olan ülkelerin Batı'da geliştirilen aşılara sahip olmadığına ya da bu aşılara erişimlerinin bulunmadığına dikkat çekti.
Aşının virüslere karşı güçlü bir silah ve yaşamları kurtarmaya yönelik bir umut olduğunu söyleyen Hua, aşının tüm dünyaya hizmet etmesi ve tüm insanlığa fayda sağlaması gerektiğini sözlerine ekledi. Çin, aşıların kamu malı olduğu taahhütünde bulunma ve aşıların gelişmekte olan ülkelerdeki ulaşılabilirliği ile karşılanabilirliğini geliştirmeyi destekleme konularında lider bir ülke.
Hua, Çin'in COVAX'a katıldığını ve gelişmekte olan ülkelerdeki acil ihtiyacı karşılamak üzere ilk aşamada 10 milyon doz aşı sağlama konusunda net bir taahhütte bulunduğunu hatırlattı. Çin'in Birleşmiş Milletler'in tüm dünyadaki barış güçlerine aşı hibe edilmesi çağrısına da yanıt verdiğini açıklayan Hua sözlerini şöyle sürdürdü: "Olimpiyatlara katılmak için hazırlanan sporculara aşı sağlama konusunda Uluslararası Olimpiyat Komitesi'yle işbirliği yapma niyetimiz de var."
Çin'in "aşı milliyetçiliği" ve "bağışıklık uçurumu" yaratılması gibi ahlak dışı ve sorumsuz davranışlara karşı çıktığını vurgulan Hua, "Ellerinden gelenin en iyisini yapma kabiliyeti olan tüm ülkelere, ihtiyaç içindeki ülkelere, özellikle gelişmekte olan uluslara aşı temin ederek tüm ülkelerin halkalarının aşı bulabilmesini sağlama çağrısı yapıyoruz" diye konuştu.
