Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Konferans Salonu’nda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ertuğrul Çetin, Abdullah Başdemir ve Esra Taş ile tutuksuz yargılanan Zekeriya Okşen ve taraf avukatları katıldı. Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen ile taraf avukatlar da salonda hazır bulundu.
“Kim aleme çağırdığı kadın için çiçek ısmarlar gibi cinayet ısmarlar ki”
Cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Abdullah Başdemir savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek, "Sadece eğlenmek için gitmiştim ama 14 aydır tutukluyum. Biz o gün Esra Taş ve arkadaşlarıyla mangal yaptık, oturduk ve evlerimize dağıldık. Ben evli ve 3 çocuk babasıyım. Eşimle de mutluyum. Esra’ya aşık değildim. Esra sadece benim alemlere çağırdığım bir kadındı. Bu nedenle cinayeti işlemek, belirtildiği gibi Esra Taş’ın eski sevgilisinin anne babasını öldürmek için hiçbir gerekçem yoktur. Medya bizi ’sevgili’ diye yazdı ama benim Esra ile aramda aşk yoktu. Ben onu düğünlere, alemlere eğlenmek için çağırırdım. İlişkimiz bundan öte değildi. Kim aleme çağırdığı kadın için çiçek ısmarlar gibi cinayet ısmarlar ki? Cinayet azmettiricisi olmam mümkün değil" diye kendini savundu.
“Bunun büyü olduğunu bilmiyordum”
Olayın azmettiricisi olduğu iddia edilen diğer sanık Esra Taş ise, eski erkek arkadaşı Hüseyin K.’nin ailesine karşı bir husumet taşımadığını ileri sürerek, "Jandarmadaki ifademin geçersiz sayılmasını istiyorum. Bana baskı yaptılar. İçerideyken vicdanımı dinledim. Abdullah bana, ’Onları öldürdüm’ gibi bir şey demedi" ifadelerini kullandı. Sanık Esra Taş, cezaevindeyken annesiyle yaptığı görüşmede mahkemede hakim üzerinde tesirli olması beklentisiyle sözde "büyü" tarif etmesi sorulunca, sanık şöyle konuştu: "İçerideki bir teyze duruşmaya çıkanların duruşması kolay geçsin diye yaptıkları bir şey var deyince ben de annemle görüştüğümüzde bundan bahsettim. Bunun büyü olduğunu bilmiyordum. Benim annem çok saf ve temizdir. Bana ’İçerde kimseyle konuşma, sırrını verme’ gibi telkinlerde bulunması da cezaevinde olur olmaz bir şey yüzünden kimseyle kavga etmeyim diyedir" şeklinde konuştu.
“Aile içindeki olayı benim üzerime atıyorlar”
Katil zanlısı olduğu iddia edilen sanık Ertuğrul Çelik de, "Üzerime atılı olan suçları kabul etmiyorum, benim nöbet günüm değildi. Beni Abdullah Başdemir aradı ben de nöbetteki arkadaşı aradım daha sonra Meram Tıp Fakültesi Hastanesine gittim, annemin tedavisi için. 22.30 sıralarında olay oluyor ve 21.51’de barajdaydım, ölenleri tanımıyorum. O gün Abdullah’ın beni aramasının sebebi eksik malzemeleri varmış tabak çatal gibi onları istedi. Ben kesinlikle 22.12’de Abdullah ile konuşmadım. Baraja gitme sebebim onları uyarmaktı, oradan çıkarmaktı. Asla öyle bir şey yapmam. Büşra hanım beni teşhis etmiş ama beni suçladı da hiç mi yaşlanmadım beni nasıl tanımış. 18 veya 21 dakikada ben nasıl barajdan İsmil’deki olay yerine eve gideyim. Biri desin ki Ertuğrul Çelik’in baz istasyonundan sinyali İsmil’deki olay yerinden vermiş, ben her şeyi kabul ediyorum o zaman. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Aile içindeki olayları benim üzerime attılar” dedi.
Tutuksuz yargılanan Zekeriya Okşen ise “Beni Esra Taş 31 Ağustos’ta aradı, onu ben kafede görmüştüm daha sonra beni aradığında Hüseyin’i sordu. Hüseyin benim arkadaşımdı sadece onu sormak için aradı. İkinci aradığında bana hamileyim dedi evi sordu, caminin orada, oraya gidince sor gösterirler dedim. Numaramı hanımın abisinden almış açık adres vermedim camiyi söyledim” dedi.
“Şu an içinde bulundukları durumun tek sorumlusu kendileridir”
Olay günü evde olan Büyükşen çiftinin kızları Büşra Büyükşen, “Ertuğrul Çelik, teşhisimden eminim. Ertuğrul Çelik dışında hiç kimse için ’Kesinlikle bu kişidir’ demedim. Aile içinden olduğunu, onların üzerine attığımızı söylüyorlar. Şu an içinde bulundukları durumun tek sorumlusu kendileridir. Benim onlara ne iyiliğim ne de kötülüğüm dokunamaz. Hiçbirini tanımam" diye konuştu.
“Biz gerçek suçlunun bulunmasını istiyoruz”
Büyükşen çiftinin oğulları Osman Büyükşen de, “Olayı duyduğumda ben İstanbul’daydım. 23.00 sıralarındaydı, eve hırsız girdiğini ve babamı vurduğunu söylediler. Ben ilk uçakla Konya’ya geldim. Olay gününden sonra her yerde olayı araştırmasını istedim. Biz gerçek suçlunun bulunmasını istiyoruz, hepsinden şikayetçiyiz” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 24 Ekim 2022 tarihine erteledi.