2 Dirhem 1 Çekirdek

Keçi boynuzu tohumu her zaman aynı gramdadır. Tarihte elmas ölçümü için 'karat' olarak kullanılırdı.
16 çekirdek 1 dirhem eder. (3gr)

İki dirhemlik altının 1 çekirdek fazla tartılması satıcının itibarını gösterirdi. "2 dirhem 1 çekirdek" deyimi de buradan gelir.

Bu durumda giyinişine özen gösterip süslenmiş kişilere mecazi anlamda çok iyi giyindiklerini belli etmek zarif bir dille 'iki dirhem bir çekirdek' deyimi aslında 'altın' gibi giyindin anlamına gelir.

elifi görse mertek sanır

Elifi görse mertek (kereste) sanır 

Elif, Arap alfabesinde yukarıdan aşağıya düz bir çizgi çizilerek yazılır. Bilmeyen birisine Elif harfini gösterdiğinizde ne olduğunu bilmez ve merteğe (keresteye) benzetir. Elif harfini bilmeyen okuma yazması olmayan kişiler için "Elifi görse mertek sanır" denirdi.

dut yemiş bülbüle dönmek

Dut Yemiş Bülbüle Dönmek

Bu deyimin anlamı; çok konuşan bir kimsenin şuan ki durumda sessizliğe bürünmesi şeklinde açıklanmaktadır.

Bülbüller dutu çok sever ve çok fazla yiyince ishal olur ötemez. "Dut yemiş bülbüle dönmek" deyimi buradan gelir.

ocağına incir ağacı dikmek

Ocağına İncir ağacı Dikmek

İncir bir yere yerleştiği zaman orayı sahiplenir ve kök salar. O kök ne kadar kesseniz de ölmez. Evin yakınlarına dikildiğinde kökleri eve zarar verir. "Ocağına incir ağacı dikmek" deyimi buradan gelir.

dolap çevirmek

Dolap Çevirmek

Dolap çevirmek deyiminin anlamı Türk Dil Kurumu'na göre, "hile, düzen ve dalavere ile iş yapmak" manasına gelir. Bu deyimin ortaya çıkış hikayesi ise Osmanlı dönemine kadar uzanıyor.

Haremlik ile selamlık arasındaki iletişimin sağlandığı dolaplar, eski konaklarda bulunuyordu. Söz konusu dolaplar haremlik-selamlık bölmesinin arasında ağaçtan, silindirik, alt ve üst kısımlarından bir mil ile tutturularak çevrilen dolaplar şeklindeydi. Birbirine ilgi duyan ev sahiplerinin durumdan haberdar olmasını istemeyen konak görevlileri, bu dolap yardımıyla haberleşiyordu. 

Günümüzde gizli işler yapmak anlamında kullanılan "dolap çevirmek" deyimi buradan gelir.

kozunu paylaşmak deyimi

Kozunu Paylaşmak

Koz eskiden ceviz anlamında kullanılan bir kelimedir. Kastamonu’da iki köyü arasında ortak paylaşılan bir cevizlik vardı. Ceviz hasadının mevsimi gelince bir gün belirlenir ve iki köy halkı cevizlikte buluşurdu. Toplanan cevizleri kendi aralarında paylaşılırdı. Ancak her seferinde haksızlık olduğu ileri sürülerek kavga çıkardı. Hatta olay öyle bir seviyeye geldi ki köylerde kavga müsait eli sopa tutan delikanlılar koz paylaşma gününden önce hazırlık yapardı. Bir anne oğlunun büyüdüğünü anlatmak için “Benim oğlan, kozunu paylaşacak çağa geldi” sözünü söyledi. "Kozunu Paylaşmak" deyimi buradan gelir.

taburcu olmak deyimi

Taburcu Olmak

Birinci dünya savaşıyla başlayan, milli mücadeleyle devam eden harp yıllarında cephedeki doktorlar, yaralanan askerleri tedavi eder, iyileştiklerinde onları tekrar savaşsınlar diye taburlarına gönderir. "Taburcu olmak" deyimi buradan gelir.

Xi: Kore Yarımadası'nda çatışma ve kargaşa yaşanmasına izin vermeyeceğiz Xi: Kore Yarımadası'nda çatışma ve kargaşa yaşanmasına izin vermeyeceğiz

Editör: Seyran Bayır