NEW YORK, 2 Haziran (Xinhua) -- ABD menşeli Brookings Enstitüsü Salı günü yayımladığı bir makalede, G7 ülkelerinin kısa süre önce üzerinde anlaştığı, Çin'e yönelik "bağları koparma değil, riski azaltma" ilkesine dayalı ekonomik yaklaşımın büyük belirsizliklere yol açabileceği uyarısında bulundu. Paul Gewirtz imzasıyla çıkan makalede, "Herhangi bir büyük ülkenin ekonomik olarak Çin'le 'bağları koparması' her zaman imkansızdı ve kulağa çok radikal geliyordu. Fakat söylem, Çin politikası ile ilgili çevrelerde sık kullanılan ve bölücü bir terim haline geldi" denildi. Makalede, "Riski azaltma ifadesi ise kulağa daha ılımlı geliyor, sezgisel bir anlam taşıyor ve Çin politikası konusunda artık pek çok farklı ülke arasında sıkça dillendirilen bir fikir birliği oluşturdu" sözleri yer aldı.
Yale Hukuk Fakültesi'nde Potter Stewart Anayasa Hukuku Profesörü ve Yale Üniversitesi'nde Paul Tsai Çin Merkezi Direktörü olan Gewirtz, "riski azaltma" ifadesinin aslında son derece muğlak ve anlamca belirsiz olduğunu söyledi. Gewirtz, kelimenin Çin politikası hakkında çok az şey anlattığını, kapsamının ise tamamen yoruma bağlı olduğunu ifade etti. "Kelimeler ve politikalar: 'Riski azaltma' ve Çin politikası" başlıklı yazıda, "'Riski azaltma' ifadesini muhtemelen farklı ülkeler farklı şekilde yorumlayıp uygulayacak, bu da fikir birliği yerine fikir ayrılığı yaratacak. Bazı ülkeler bu kelimeyi ılımlı bir ekonomik ayrışma olarak yorumlarken, bazıları ise potansiyel olarak 'bağları koparma' minvalinde bir politika üretecek" denildi. Makalede, bu tür ifadelerle ilgili büyük belirsizliklerin söz konusu olduğu belirtildi. "Riski azaltma" ifadesindeki "azaltma" kelimesinin ne anlama geldiği, neyin önemli bir risk sayılacağı, Çin'e karşı harekete geçilip geçilmeyeceğine ve bu hareketin mahiyetine karar verilirken riskin nasıl değerlendirileceği ve herhangi bir ülkenin bunu diğer ulusal çıkarlarıyla nasıl dengeleyeceği gibi meseleler, bu belirsizlikleri oluşturuyor.