ROMA, 10 Aralık (Xinhua) BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından Roma'da açıklanan 2021 "Dünya'nın Gıda ve Tarıma Yönelik Arazi ve Su Kaynaklarının Durumu" raporunda, gezegen toprağının yaklaşık yüzde 33'ünün, orta ve yüksek düzeyli bozulmayla ön plana çıktığı vurgulandı. Raporda kaynak kullanımına yönelik trendler ve buna bağlı toprak bozulması artarken tarımsal üretime ayrılacak yeni arazinin bulunabilirliğinin düşük düzeyde kaldığı dile getirildi. Rapora göre iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybının etkileri de dikkate alındığında bu, "mevcut tarımsal gıda üretimi desenlerinin sürdürülebilir olmadığı" anlamına geliyor.

Kuraklığın Habercisi Kazdağları'nın Güzel Fotoğrafı Kuraklığın Habercisi Kazdağları'nın Güzel Fotoğrafı

FAO Genel Direktörü Qu Dongyu raporun önsözünde, "Tüm bunlar dikkate alınacak olursa gelecekteki gıda güvenliğimizin, arazi, toprak ve su kaynaklarımızın korunmasına bağlı olacağı açıktır" ifadelerini kullandı. Raporda 2050 yılına kadar küresel nüfusun 9,7 milyarı aşmasının beklendiği de göz önüne alınırsa durumun ciddiyetinin daha iyi anlaşılacağı dile getirildi.

FAO, 2050 yılına kadar tarım sektörünün, "küresel talebi karşılayabilmek için 2012 yılına göre yaklaşık yüzde 50 daha fazla gıda, hayvan yemi ve biyoyakıt" üretmesinin gerekeceği tahmininde bulundu. Verimli arazilerin genişletilmesi olasılığının az olduğu düşünülürse bu gerçekleştirilmesi zor bir hedef. Qu, raporu duyururken konuya daha olumlu ve proaktif bir yaklaşım için halen imkan olduğunu söyledi. Qu, aynı tarımsal gıda sistemlerinin, su ve toprak ekosistemleri üzerindeki mevcut baskıyı hafifleterek bu desenlerin değiştirilmesinde çok önemli bir rol oynayabileceğini ve temel olarak arazi bozulması sürecini tersine çevirebileceğini vurguladı.

Raporda ayrıntılı bir analizle bu değişimleri uygulamak için gerekli araçların halihazırda elimizde olduğu son derece açık bir şekilde ortaya konuluyor. Raporda, "Sürdürülebilir tarımsal uygulamalar; arazi, toprak ve suyun durumunda doğrudan iyileşmelere yol açarak ekosistem faydaları üretebilir ve arazi kaynaklı emisyonlar azaltabilir" ifadeleri kullanıldı. Bununla birlikte raporda, sadece "büyük ölçüde reforma tabi tutulmuş arazi ve su yönetişiminin" iyileştirici bir arazi yönetimine imkan vereceği de dile getirildi.

Raporda, "Gelecekteki talebi karşılayacak şekilde gıda sistemlerinin dönüşümünde kaydedilecek her türlü ilerleme, arazi kaynak planlamasına odaklanmayı gerektirecek ve bu planlamada arazi, toprak ve su konusundaki sistemik analizlerin yoksulluk ve gıda güvenliği izlemesiyle birleştirilmesi gerekecektir" denildi.

Editör: İRFAN KARSLI