BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, 25 Kasım (Xinhua)

13 ülkede gerçekleştirilen araştırma verilerine dayanılarak hazırlanan "Gölge pandemiyi ölçmek: Kovid-19 döneminde kadına yönelik şiddet" başlıklı rapora göre; kadınların neredeyse yarısı, kendilerinin veya tanıdıkları bir kadının Kovid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana bir şiddet türüne maruz kaldığını bildirdi.

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nden önceki gün yayınlanan raporda, ev içinde mevcut çatışmalar pandeminin başlangıcından bu yana artış gösterirken, kadınların yaklaşık dörtte birinin evde kendini daha az güvende hissettiği kaydedildi.

Tanzanya'yı vuran kolera salgınında 3 kişi öldü, 84 kişi hastalandı Tanzanya'yı vuran kolera salgınında 3 kişi öldü, 84 kişi hastalandı

Kadınlar, evde kendilerini neden güvende hissetmedikleri sorusuna, bunun nedenlerinden birisinin fiziksel şiddet olduğu cevabını verdi (yüzde 21). Bazı kadınlar kendilerine diğer aile üyeleri tarafından fiziksel olarak zarar verildiğini (yüzde 21) veya evin içinde başka kadınlara zarar verildiğini (yüzde 19) özellikle bildirdi.

Kadınlar Kovid-19 pandemisinin başından bu yana evlerinin dışında da şiddete daha fazla açık hale geldiklerini düşünüyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 40'ı pandemi başladığından bu yana gece dışarıda yanlız yürürken kendini daha az güvende hissediyor. Yaklaşık her beş kadından üçü, Kovid-19'un ardından kamuya açık alanlarda cinsel tacizin de artış gösterdiğini söylüyor.

Filipinler'in başkenti Manila'da Sevgililer Günü'nde düzenlenen, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete son verilmesi çağrısında bulunan bir kampanyaya katılan öğrenci ve öğretmenler görülüyor, 14 Şubat 2020. (Fotoğraf: Rouelle Umali/Xinhua)

Mali baskılar, işsizlik, gıda güvensizliği ve gergin aile ilişkileri gibi sosyo-ekonomik stres faktörleri, kadınların sadece güvenlik (veya şiddet) deneyimleri üzerinde değil genel olarak refahları üzerinde de ciddi etki yaratan hususlar arasında öne çıkıyor.

BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous'un basın açıklamasında, "Kadına yönelik şiddet mevcut bütün krizlerden beslenen küresel bir kriz. Çatışmalar, iklime bağlı doğal felaketler, gıda güvensizliği ve insan hakları ihlallerini hepsi de kadın ve genç kızların kendi evlerinde, mahallelerinde veya cemiyetlerinde bile bir tehlike hissi içinde yaşamalarına yol açıyor" dedi.

Açıklamada şöyle denildi: "Tecrit ve sosyal mesafe şartını getiren Kovid-19 pandemisi, kadın ve genç kızların, sık sık kendilerini, istismar edenlerle aynı çatı altına kapatıldıkları bir ortamda buldukları, kadınlara yönelik ikinci, gölge bir pandemi yarattı. Yeni elde ettiğimiz veriler bu duruma son vermek için ortak tutumun aciliyetinin altını çizmektedir."

Editör: İRFAN KARSLI