Dünya

Bilim insanları: Madencilik faaliyetleri nedeniyle Avustralya'ya özgü bitki türleri risk altında

Avustralya'nın Curtin Üniversitesi tarafından Salı günü açıklanan ve Ecology and Evolution dergisinde yayımlanan bir araştırma, söz konusu bitki ekosistemlerinin bölgenin eski...

Abone Ol

Avustralya'nın Curtin Üniversitesi tarafından Salı günü açıklanan ve Ecology and Evolution dergisinde yayımlanan bir araştırma, söz konusu bitki ekosistemlerinin bölgenin eski ve besin değeri açısından fakir topraklarına iyi uyum sağladığını ortaya koyuyor. Bölge, çevredeki sert arazi koşullarında yaşaması mümkün olmayan çok sayıda bitkiye daha serin ve daha nemli bir sığınak sağlayan Bantlı Demir Formasyonları (BIF) aralıkları ile biliniyor.

Bununla birlikte BIF'deki demir yönünden zengin kayalar, giderek daha fazla madenciyi kendisine çekiyor. "Ne yazık ki madenler tarafından üretilen bazı yan ürünlerin kimyasal özellikleri, BIF'in eski ve yüksek oranda yıpranmış topraklarından ziyade Ay'daki malzemelere benziyor" diyen Curtin Üniversitesi'nden baş araştırmacı botanikçi Adam Cross, "Bu, birçok yerli bitki türü için gerçekten zorlu, düşmanca bir ortam" diye devam etti.

Araştırmacılar BIF'yi, geniş yelpazedeki bitki türleri için bir doğal "müze" olarak tanımlıyor. Cross, "BIF bir kez yok olursa, bir daha geri gelmez. Bu muazzam arazi şekillerini bir daha yeniden oluşturamayız ve çalışmamız, bunu yapabilsek bile madencilik sonrası ortamın muhtemelen burayı yuvası olarak gören pek çok bitki türünü destekleyemeyeceğini gösteriyor" dedi.

Araştırma ekibi ayrıca bölgedeki 82.000 hektarlık alanda 538 bitki türü üzerinde çalışma yaptı, farklı toprak türlerinde büyümelerini değerlendirdi ve madenden çıkarılan malzemelerin kimyasal özelliklerine potansiyel toleranslarını inceledi. En azından bazılarının çok çeşitli toprak türlerine toleranslı olduğu ve rehabilitasyonda bitki örtüsünün iyileşmesini başlatmak için "öncü" olarak kullanılabileceği tespit edildi.

Cross, olası etkileri azaltmanın yanı sıra kalkınma ile doğanın korunması arasında bir denge bulmak için daha fazla bilimsel çalışma yapılmasını önerdi. Avustralyalı bilim insanı şöyle devam etti: "Madencilik endüstrisinin, rehabilitasyon veya ekolojik restorasyon gerektiren yer şekillerinin toprak özelliklerini ve bitki örtüsü oluşturma ve bitki topluluğu gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerini dikkate alması gerekiyor."