Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ve büyük tepki çeken LGBTİ karşıtı yürüyüşle ilgili de açıklama yaptı.
Yanık, şu ifadeleri kullandı:
‘Herkesin bir değerler sistemi vardır. Bu değerler sistemi çerçevesinde eleştirebilme özgürlüğünüz vardır.
Hükümetimizin de doğal olarak değerleri var. Eşcinselliği normalleştirmek ya da normal görmek gibi bir lüksümüz yok.
Ancak devletin ve hükümetin, her vatandaşın temel insan haklarını korumak ve teslim etmek yükümlülüğü bulunuyor.
Her grubun protesto hakkı vardır.
Nefret söylemini yanlış buluyorum. Ben bir hukukçuyum ve mesleğimin büyük bölümü insan hakları temelinde geçti. Nefret söylemini kime karşı olursa olsun yanlış buluyoruz.
Yıllar önce ‘E-5 Sendromu’ olarak adlandırılan, karınları deşilerek yol kenarına atılan transları hatırlayın. Bunlar yaşanmamalı. Yanlış, günah görebilirsiniz hatta aykırı bulabilirsiniz. Nefret söylemi, kime karşı olursa olsun kabul edilemez. Çünkü nefret söylemi ile yaşam hakkını engellersiniz.
Bir kişi kaos yaratmak için, olmadık bir harekette bulunsa kim verecek bunun hesabını?
Sosyal medya çok kışkırtıcı bir mecra olarak kullanılıyor. Bu meselelerin orada kanırtılması doğru değil.
Hükümetin hiçbir vatandaşından vazgeçme lüksü de hakkı da yoktur.
Otoriteler, cinsiyet konusunun biyolojik bir patoloji değil, psikolojik olduğuna dikkat çeker. 3 yaşına kadar cinsel kimlik belli olmaya başlar, 5 yaşında kesinleşir. Eğer anne baba modelinde sorun var ise patoloji gelişiyor. Bu nedenle erken çocukluk dönemi anne- baba rol modeli üzerine çalışma yapıyoruz.
Bazıları ‘Çocuğu anne yetiştirir’ diyor. Oysa çocuğu anne baba beraber yetiştirir. Aileyi korumak, önce ailenin kendisinin yapması gereken bir şey.’