Yenimahalle Bilim ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen açılış töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, son 20 yılda eğitim alanında atılan adımlara dikkat çekerek, ‘Kız çocuklarımızın okullaşma oranları Cumhuriyet tarihinde ilk kez erkek çocukların okullaşma oranını geçti. Bu dönem özel çocuklarımız da unutulmadı. Geçen gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanımız riyasetinde özel eğitim okullarındaki çocuklarımız ile sporla ilgili bir etkinlik düzenlendi ve orada da konuştuk. Şu anda 453 bin özel eğitim öğrencimiz, kaynaştırma bütünleştirme yoluyla ya da özel eğitim anaokulu, uygulama okulu veya süreğen hastalığı varsa evinde, hastanedeyse hastanede eğitim alabilme imkanına sahip.
Sosyal devlet anlayışı eğitimin tüm hücrelerine nüfuz edip sonuçlarını ortaya çıkarmakta. Bir ülkenin gelişiminde en önemli kaynağı beşeri sermayesi yani insan kaynağı. Bilim Sanat Merkezleri de özel yetenekli gençlerimizi yalnız bırakmayan, onların yeteneklerini geliştirmeleri için sürekli yanında yer alıp yeni programlarla onları destekleyen bir eğitim birimi olarak Türkiye’nin her tarafında gençlerimize hizmet vermeye devam ediyor’ ifadelerini kullandı.
81 İLDE 355 TANE BİLSEM GENÇLERİMİZİN HİZMETİNDE
Bilim ve Sanat Merkezleri ile ilgili üç adet ana hedefleri olduğuna vurgu yapan Bakan Özer, ‘En önemli şeylerden bir tanesi iyi şeylere erişimi kolaylaştırmaktır. 81 ilde 183 tane Bilim ve Sanat Merkezimiz vardı. Ama özellikle saha ziyaretlerinde gördük ki ilçelerden ilçelere, 50 - 60 kilometre ve 100 kilometre uzaktaki bir Bilim ve Sanat Merkezine gitmek için çocuklarımız uzun yollar kat ediyorlar. Dedik ki, ‘İmkanı olan her noktaya erişimi kolaylaştıracak şekilde Bilim ve Sanat Merkezleri kuralım.’ 2021 yılının sonunda Bilim ve Sanat Merkezlerinin sayısını 225’e çıkardık. 2022 yılı sonu için de 350 hedefini koymuştuk, 4 ayda hedefimizi aştık ve 355 sayısına ulaştık. Şu anda 81 ilde 355 tane Bilim ve Sanat Merkezimiz gençlerimizin hizmetindedir ve inşallah bu sayı giderek artacaktır’ şeklinde konuştu.
‘KÜTÜPHANESİ OLMAYAN TEK BİR OKULUMUZ BİLE YOK’
Bilim ve Sanat Merkezleri ile ilgili üç ana amaçlarından birinin de bu merkezlere donanımlı kütüphaneler kurmak olduğunu anımsatan Özer, ‘İkinci hedefimiz, tüm Bilim ve Sanat Merkezlerine en az bin kitaptan oluşan kütüphaneler kurmaktı. Allah’a şükür bunu da tamamladık. Sadece burada tamamlamadık, tüm okullarımızda kütüphane kurduk. 2021 yılının son 2 ayında 16 bin 361 yeni kütüphane kurarak şunu diyebildik, ‘Kütüphanesi olmayan tek bir okulumuz bile yok.’ Bu kütüphanelerdeki kitap sayısını da her geçen gün artırmaya devam ediyoruz.
Bu projeye başladığımız zaman 28 milyon kitap olan kütüphanelerde şu anda 60 milyon adet kitap var. Öğrenci başına düşen kitap sayısı 1.6’dan 3.3’e ulaştı. Yıl sonunda da inşallah 100 milyon kitap hedefine de çok rahat ulaşacağız’ diye konuştu.
‘TÜM ÖĞRENCİLER İÇİN YAZ OKULU AÇIKLACAK’
Milli Eğitim Bakanı Özer, katıldığı programda ayrıca, bu yıl ilk kez gerçekleşecek olan bir uygulamadan da bahsetti.
BİLSEM’lere girebilmek için aranan şartların bu yaz döneminde istenmeyeceğini yani tüm öğrencilerin bu merkezlerden faydalanabileceğini müjdeleyen Özer, şunları kaydetti:
‘Bildiğiniz gibi Bilim ve Sanat Merkezleri, eğitim öğretim dönemi içerisinde özel yetenekli öğrencilerimizin yeteneklerini geliştirmeye katkı veren birimler. İlk kez bu yaz itibariyle Bilim ve Sanat Merkezlerinde sadece bu merkezlere seçilmiş öğrenciler değil, 2’nci sınıftan 12’nci sınıfa kadar tüm öğrencilerimize yaz okulu açacağız. Yaz okulunda iki tane ders olacak. Bir bilim dersi olacak, ikincisi sanat dersi olacak. Bu dersleri de bizim bakanlık olarak okullar arasındaki imkan farklılıklarını azaltmak için kullandığımız, destekleme ve yetiştirme kursları kapsamına alınacak. Artık Bilim ve Sanat Merkezlerini de destekleme ve yetiştirme kursları kapsamına alıyoruz. Bilim ve Sanat Merkezlerindeki öğretmenlerimiz de bu kapsamda tüm öğrencilerimizle hazırlamış oldukları programı paylaşacaklar. Yani biz artık Milli Eğitim Bakanlığı olarak sadece akademik eğitim öğretim dönemine değil 12 aya bakacağız. Yani öğrencilerimizi hiç yalnız bırakmayacağız.’