Aydın’da son haftalarda etkili olan yağışlı havalar çiftçilerin yüzünü güldürürken, barajlardaki doluluk oranlarının yükselmesi ile birlikte ’en kötü senaryo’ olarak hazırlanan sulama programı da askıya alındı.
Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden birisi olan Aydın’da yeni yılın ilk aylarından itibaren görülen yağışlar yüzleri güldürmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklık ile birlikte üreticiler zor günler geçirirken, bu yıl etkili olan yağışlar ile birlikte barajların doluluk oranı da beklenenin üstüne çıktı. Üreticiler, 2022 sulama sezonu için umutlanırken, Aydın Valiliği başkanlığında paydaş kurumlar ile birlikte hazırlanan ’en kötü senaryo’ da şu an için bitti.
Özellikle yazlık sulamalarda barajların önemli olduğuna dikkat çeken Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu; “Biraz gerilerden başlamakta fayda var. Çünkü 10 yılda bir bu tarz kuraklıklarla karşılaşıyoruz maalesef. Malum 2021 yılında bir hayli sıkıntı çektik. Zeytinde de gördük bunu. Özellikle dağ eteklerinde bulunan zeytinlerde rekolte ve kalite kaybı oluştu. Bizim yağışlı sezon Aydın’da biraz kaydı ama Ekim, Kasım aylarında başlar Mart ayına kadar devam eder. Eğer Aydın ve çevre iller yeterli yağış alırsa barajlarımız da dolar. Çünkü barajlar bize yazlık sulama yaptırabiliyor. Barajlar olmasa yazlık sulama yapamayız. Bu sebeple barajların doluluk oranı bizim için çok önemli ve değerli” dedi.
“En kötü senaryomuz şu anda bitti”
Barajlardaki doluluğun beklenenin üstünde olduğunu ifade eden Kendirlioğlu; “Geçen sene bu konuda tasarruflu giderek, paydaş kurumlarla koordineli bir şekilde çalışarak en az hasarla geçtiğimiz yılı atlattık. Tabi bunlardan da bir ders çıkarmamız gerekiyor. Bu sene de yağmurlar beklediğimizden daha iyi geçti. Barajların doluluk oranı bizim umduğumuzdan daha iyi şuanda. Özellikle Kemer Barajımız neredeyse dolmak üzere. Bu güzel sevindirici bir haber. Bu konuda henüz paydaş kurumlar ile bir toplantı yapmadık ama bunun bir değerlendirmesini yapacağız. Çünkü sezon başında en kötü senaryoya göre biz hazırlığımız yapmıştık. Yüzde 50 sulu yüzde 50 kuru tarım şeklinde bir senaryo hazırlamıştık. Artık o geçti. En kötü senaryomuz şu anda bitti. Yağışlar Mart ayında da bu şekilde devam ederse büyük bir sıkıntı çekmeden bu sezonu atlatırız” şeklinde konuştu.
Barajlardaki doluluk oranlarının üreticilere umut verdiğini sözlerine ekleyen Kendirlioğlu; “En kötü senaryo geçti artık. Paydaş kurumlar ile toplantı yaparak son şeklini vereceğiz ama tabi bu suyumuz var bol kullanalım demek değil. Kuraklık bitti demek yanlış olur. Çünkü önümüzdeki sene şartların ne olacağını bilmiyoruz. Ona göre tasarruflu gitmemiz de fayda var” dedi.
“Çiftçilerimiz teşvik edilmeli, desteklenmeli”
Suyun tasarruflu kullanılması için modern sulama tekniklerine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Kendirlioğlu; “Bir de her zaman söylediğimiz gibi bizim artık sulama yöntemlerini değiştirmemiz lazım. Modern sulama teknolojilerine geçmemiz lazım. Tabi bunun bir altyapısı ve maliyeti var. Bu altyapıyı devletimizin yapması gerekiyor. Basınçlı su şeklinde düzenlenmesi lazım. Çine Adnan Menderes’ten Söke’ye kadar olan bir basınçlı sistem çalışmaları var. Tahmin ediyorum 2-3 yıl içerisinde tamamen bitecek. Yani bizim modern sulama tekniklerine geçmemiz için altyapısının hazır olması gerekiyor. Bununla ilgili hazırlıklar yapılıyor ama kuraklıklar da bir yandan devam ediyor. Bu sebeple bunun biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Altyapının da yanı sıra çiftçimizin de kendi arazilerindeki sistemi kurmaları gerekiyor. Tabi buda az bir maliyet değil. Modern sulama teknolojilerinin geçen sene dekarda bin ile 4 bin TL arasında bir maliyeti varken bu sene 8 bine kadar bir maliyet söz konusu. Bu da büyük bir rakam. Çiftçimizin bu kendi imkanları ile bertaraf etmesi zor. Bunun için de Ziraat Bankası, Tarım Kredi gibi çiftçilere kredi sağlayan kuruluşlarımızın devreye girerek ya hibe şeklinde ya da uzun vadeli kredi şeklinde desteklenmesi gerekiyor. Tabi bunlar var ama daha da artırılması ve teşvik edilmesi gerekir diye düşünüyorum. İnsanoğlu dünyada var olduğu sürece tarım da var olacaktır. Tarımsız insan düşünülemez. Gıda çok önemli ve o gıdaları raflara getiren çiftçilerimiz olduğuna göre yarın ‘ah, tüh’ demektense bugünden tedbir alınması gerekiyor. Her türlü desteklemelerde çiftçilerimizin yanında ve yeterli şekilde olunmasını gerektiğini düşünüyorum. Dünyada bizim rekabet edemeyeceğimiz hiçbir ülke yok. Yeter ki çiftçilerimize bu imkanlar sağlansın” dedi.
Editör: İRFAN KARSLI