Sağlık

Avustralyalı araştırmacılar antibiyotiğe dirençli bakterilere karşı yeni bir bakır yüzey geliştirdi

SİDNEY, 13 Aralık (Xinhua) Biomaterials dergisinde Pazartesi günü yayınlanan buluş, Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsü (RMIT) ile Avustralya'nın ulusal bilim kurumu Commonwe...

Abone Ol

SİDNEY, 13 Aralık (Xinhua) Biomaterials dergisinde Pazartesi günü yayınlanan buluş, Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsü (RMIT) ile Avustralya'nın ulusal bilim kurumu Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütü'nün (CSIRO) ortak araştırma projesinin sonucu olma özelliğini taşıyor. RMIT Üniversitesi'nde İleri İmalat ve Malzemeler alanında ordinaryüs profesör olan Ma Qian, buluş hakkında "Standart bakır bir yüzey, altın stafilokok bakterilerinin yaklaşık yüzde 97'sini dört saat içinde öldürür. Özel tasarlanmış bakır yüzeyimiz üzerine altın stafilokok bakterilerini koyduğumuzda bakterilerin yüzde 99,99'u 2 dakika içinde yok oldu" şeklinde konuştu.

Metal yüzeyden salınan iyonlar bakteri hücreleri için toksik olduğundan, sıkça görülen altın stafilokok da dahil olmak üzere birçok farklı bakteri türü ile savaşta uzun süredir bakır kullanılmaktadır. Ancak, standart bakırda bu süreç yavaştır. Eski CSIRO araştırmacısı ve çalışmanın baş yazarı Jackson Leigh Smith konuyla ilgili yaptığı açıklamada bakırın hızlı bir bakteri öldürücü olarak çalışmasının nedeninin kendine has gözenekli yapısı olduğunu söyledi. Araştırmacılar, alaşımın üretiminde yeni bir bakır kalıp döküm işlemi kullanarak bakır ve manganez atomlarını belirli biçimlerde düzenlediler. Bu işlem, yüzeyin hem oldukça aktif hem de süper hidrofilik hale gelmesine sebep oldu.

İşlem sonucunda, yüzeyde bakterilerin yok edilme hızı büyük oranda artırıldı. Qian, bu kadar yaygın bir malzeme olmasına rağmen bakır yapı oldukça güçlü olduğu için bu sonuçlara herhangi bir ilacın yardımı olmadan ulaştıklarını ifade etti. Araştırmacılar, ilaca karşı dirençli enfeksiyonların artışta olmasına karşı piyasaya çıkan yeni antibiyotik sayısının sınırlı olduğunun altını çizerek bakterilere dirençli malzemelerin geliştirilmesinin sorunun çözümünde kilit bir role sahip olabileceğini söyledi. Ekip, bu yeni malzemenin daha da geliştirildikten sonra okullarda, hastanelerde, evlerde ve toplu taşıma araçlarında kullanılacak antimikrobik kapı kolları ve sıkça temas edilen diğer yüzeyler, antimikrobik solunum cihazları veya havalandırma sistemlerindeki filtreler ve yüz maskeleri de dahil olmak üzere geniş bir uygulama alanı olabileceğine inanıyor.