KANBERRA, 26 Mayıs (Xinhua) -- Avustralyalı bilim insanları tarafından yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak Antarktika'nın bazı bölgelerindeki derin okyanus akıntılarının beklenenden on yıllar önce yavaşladığını ortaya koydu. Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kuruluşu (CSIRO) ve Avustralya Antarktik Biliminde Mükemmeliyet Merkezi'nden (ACEAS) bir ekip, Güney Okyanusu akıntı dolaşımının 1990'lardan bu yana yüzde 30 oranında yavaşladığını tespit etti.
Cuma günü yayımlanan bulgular, dolaşımın 2050 yılına kadar yüzde 40 oranında yavaşlayacağını öngören bir başka çalışmadan sadece iki ay sonra geldi. Araştırmacılar, yeni çalışmanın yavaşlamanın halihazırda devam ettiğini gösterdiğini belirterek, deniz seviyelerinin yükselmesi, hava modellerinin değişmesi ve ekosistemlerin hayati besinlerden yoksun kalması gibi olabilecek ağır sonuçlar konusunda uyarıda bulundu. Antarktika'nın kıta sahanlığı açıklarındaki soğuk ve yoğun suların meydana getirdiği akıntı dolaşımı, dünyanın dört bir yanındaki derin denizlere ısı, karbon, oksijen ve besin sağlayan bir okyanus akıntıları ağını yönlendirerek iklimi etkilemede kilit bir rol oynuyor.
CSIRO'dan Steve Rintoul yayımlanan basın bülteninde, "Antarktika Buz Levhası'nın erimesinin deniz seviyesinin yükselmesine neden olduğu fikrine alışkınız. Ancak bu çalışma bize Antarktika'daki buzulların erimesinin etkilerinin derin denizlere kadar uzandığını, deniz seviyesinin yanı sıra iklim ve okyanus kimyasını da etkilediğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. Bilim insanlarına göre bu değişikliğe, Antarktika'daki buzulların erimesinin kıta sahanlığı açıklarındaki suyu daha taze ve daha akışkan hale getirmesi, derin denizlere inebilecek oksijen bakımından zengin su miktarını azaltması ve dolaşımı yavaşlatması neden oldu. ACEAS ve CSIRO'nun gerçekleştirdiği çalışmanın başyazarı Kathy Gunn'a göre Antarktika Buz Levhası giderek ısınan bir iklime maruz kaldığından suyun tazelenmesinin hızlanması bekleniyor. Gunn, "Bu nedenle, derin okyanus dolaşımında ve oksijen seviyelerinde sürekli bir düşüş bekliyoruz. Bu düşüşler şimdiden derin okyanusun yapısını ve kimyasını önemli ölçüde değiştiriyor" ifadelerini kullandı.