SİDNEY, 21 Haziran (Xinhua) -- Avustralya'da Salı günü yayınlanan araştırma, erken çocukluk döneminde geçirilen bronşit hastalığının, orta yaşta akciğer hastalığına yakalanma riskini artırabileceğini ortaya koydu. BMJ Open Respiratory Research'de yayınlanan araştırmanın başında Avustralya'nın Melbourne Üniversitesi yer aldı. Araştırmanın, çocukluk döneminde geçirilen bronşit hastalığının şiddeti ile yetişkinlerde görülebilecek akciğer sağlığı sonuçları arasındaki ilişkiyi inceleyen uzun süreli ilk ileriye yönelik çalışma olduğu belirtildi.
Araştırmaya göre, 1961 yılında Tazmanya eyaletinde doğan 3.202 katılımcı ortalama 46 yıl boyunca takip edildi. Bunların neredeyse yarısında, şiddetine göre "tekrarlamayan bronşit", "tekrarlayan uzun süreli olmayan bronşit" ve "tekrarlayan uzun süreli bronşit" olarak sınıflandırılan bir veya daha fazla çocukluk dönemi bronşit atağı gözlendi. Katılımcılar ayrıca, bronşit atakları ve büyüdüklerinde süregelen semptomların sayısı ve süresine göre gruplar halinde sınıflandırıldı. Araştırmacılar, katılımcılara doktorlar tarafından ne kadar sık zatürre ve astım tanısı konmuşsa, katılımcıların çocukken bronşit olma olasılığının o kadar yüksek olduğunu buldu. Araştırmanın baş yazarı, Melbourne Üniversitesi'nden Dr. Jennifer Perret, "Uzamış bakteriyel bronşiti olan çocuklarda, iki ila beş yıl sonra ciddi kronik bulaşıcı akciğer hastalığı riskinin arttığını gördük, bu yüzden de bizimki gibi araştırmalar, semptomatik çocuklarda astım ve akciğer fonksiyonu değişiklikleri gibi akciğer rahatsızlıkları geliştirme potansiyelini orta yaşa kadar belgeliyor" dedi.
Perret, en şiddetli "tekrarlayan uzun süreli bronşit" alt grubundaki kişi sayısının sadece 42 olduğunu ve bunlardan sadece 14'ünde orta yaşta astım eğilimi görüldüğünü, ancak bronşit şiddeti kategorilerindeki eğilimlerin önemli olduğunu söyledi. Araştırmacılar ayrıca, çocukların 53 yaşına geldiklerinde maruz kaldıkları akciğer hastalıklarının, kronik bronşit veya kronik obstrüktif akciğer hastalıklarından çok, genellikle astım ve zatürre olduğunu belirledi. Araştırmacılar, çalışmanın, çocukların orta yaşlılık döneminde daha sağlıklı olmalarını sağlamak için, çocukluk dönemlerinden itibaren daha dikkatli izlenmeleri ve erken müdahale edilebilmeleri için doktorlara yardımcı olacağını umuyor.
