Hükümet karşıtı eylemler ve şiddet dalgasının ardından, bölgedeki bazı ülkeler huzursuzluğun yaşandığı ve çoğunlukla sıradan insanlara zarar veren iç savaşlara sürüklenirken, bazıları da hala zayıf ekonomilerin yanı sıra siyasi ayrışmalar ve devam eden şiddetle uğraşıyor. Suriye'de bir akademisyen Xinhua'ya yaptığı yorumda, ülkedeki savaş ile yıkımın vatanı ve hayatı üzerinde büyük bir felaket olduğunu söyledi.
Suriye'nin İdlib vilayetindeki Ma'arretü'n-Nu'man kentindeki bir caddede duran Suriyeli askerler, 30 Ocak 2020. (Fotoğraf: Maher/Xinhua)Suriyeli araştırmacı ve yazar Mohammad Al-Omari, "Ekonomik düzeyde, Suriye lirasının değerinin yanı sıra genel olarak ekonomik ve yatırım durumunda da keskin bir düşüş yaşanırken Suriye ekonomisinde keskin bir gerileme oldu" dedi. ABD hükümeti Suriye'nin kalkınmasını desteklemek yerine, ülke Kovid-19 pandemisiyle başa çıkmaya çalışırken bile Suriye'ye bir dizi ekonomik yaptırım uygulayarak gücünü suistimal etti.
Al-Omari, "Sosyal düzeyde ise savaş ve Suriye'yi parçalayan bazı dış müdahalelerin sonucu olarak Suriye demografisinde bir değişiklik yaşandığını gördük" diye ekledi. Al-Omari, Washington'ın ülkedeki durumu kötüleştiren politikalarını da eleştirdi ve "Amerika Birleşik Devletleri, Suriye devletiyle bir çözüme ulaşmamaları için Suriye dışındaki Suriye muhalefetini desteklemek yoluyla krizin siyasi çözümlerini engelliyor" yorumunda bulundu.
Libya'nın güneyindeki Trablus kentinde bulunan bir askeri kamptaki patlayıcı kalıntıları, 22 Temmuz 2020. (Fotoğraf: Hamza Turkia/Xinhua)Libya'daki bazı vatandaşlar, 2011'de başlayan geniş çaplı kaosun ardından hayatlarında önemli zorluklar yaşadıklarını söyledi. Libya vatandaşı Amin Ahmed, o yıldan sonra ekonomi ve yaşam koşulları açısından Kuzey Afrika ülkesinde büyük değişiklikler olduğunu ifade etti. Ahmed, "Genç insanların ülkedeki başlıca sektörlerde büyük görevleri yok. Genç insanların işi ve geliri yok. Yaşam şartları zor ve eğitim ile kapasite inşa etme anlamında genç insanların tutkularına hizmet etmiyor" dedi.
Akdeniz ülkesi, yıllar süren çatışmalar ve iç savaşlar sebebiyle parçalara ayrılırken, gençler arasında işsizlik oranı inanılmaz yüksek seviyelerde kalmaya devam etti ve milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Tunuslu gazeteci Ayten Laama, Xinhua'ya yaptığı yorumda Tunus'taki "devrimin amaçladıklarına ulaşamadığını" söyledi. Dünya Bankası verilerine göre, ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH) 2019 yılında 38,8 milyar ABD dolarına düştü. Bu, 2011 yılındaki GSYİH'ye göre kabaca yüzde 15 daha az. Laama, "Ağustos 2020'de ülkedeki işsiz insanların sayısı yaklaşık 750 bindi ve Tunus vatandaşlarının satın alma gücü 2010'a göre yüzde 50 azaldı. Bu, geleceğe bakışımızı bulanıklaştıran üzücü bir olay" diye konuştu.