ABD bankacılık krizi ve yansımaları

Abone Ol

Son zamanlarda ABD’de banka batma haberleri duymaya başladık. Silicon Valley Bank (SVB), Signature Bank ve Silvergate Bank’ın iflası, bankalardan mevduat kaçışının gerçekleşmesi nedeniyle düzenli olarak artan faizlere rağmen SVB’nin uzun vadeli tahvil varlıklarında yazdığı zararları, satarak realize etmesine yol açması, bankacılık sektöründeki sorunun bir süre daha devam edeceği ihtimalini de artırıyor. 

S&P ve Fitch Ratings’in ABD’li First Republic Bank’ın notunu mevduat çıkışı riskinin artması nedeniyle düşürmesi, benzer olayların olma ihtimalini de artırıyor. Kaldı ki, kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de yaptığı açıklamada, aralarında First Republic Bank’ın da olduğu 6 bankanın kredi notlarını olası bir indirim için incelemeye almış durumda. Yakında bu konuda da yeni gelişmelerin olma ihtimali yüksektir. Piyasalarda, Credit Suisse’nin İsviçre Merkez Bankası’ndan yardım talep ettiği iddia ediliyor. Bu durum, konunun yakın zamanda Avrupa’ya da sıçrayabileceği anlamına geliyor. Kaldı ki, Credit Suisse’nin en büyük yatırımcısı Suudi Ulusal Bankası daha fazla mali yardım sağlayamayacağını açıkladı. Bu gelişmeler bile Credit Suisse’nin hisselerine yüzde 30 değer kaybettirdi. Bu arada bankacılık hisselerine yatırım yapan emeklilik fonlarının da ciddi zararda olduğu konuşuluyor.

MEVDUAT ÇIKIŞI FONLANDI MI?

Bu gelişmeler diğer ülkelere sıçrar mı?

Tüm bankalar, birbirlerine ‘line’ adı verilen kredi limitleri açarlar. 

Bu limitlerde ratingler önemli rol oynar. Dolayısıyla ratingleri yüksek olan batan bankaların birçok bankadan da para borçlanması son derece doğaldır. Kritik soru, mevduat çıkışları başladıktan sonra bankalar arası piyasadan borçlanarak mevduat çıkışı fonlandı mı sorusudur. Eğer bu yapıldıysa, batan bankalar borç aldıkları bankalara taahhütlerini yerine getirememiş olabilirler. Batan bankalara depo adı altında borç para veren bankalar da şu an risk altında olabilir. 

Bu bankaların hangileri olduğu şu an belli olmamakla beraber, taahhütlerini yerine getiremedikleri takdirde yakında ortaya çıkabileceklerini söyleyebiliriz. 

NAKİT DENGESİNDE İHTİYAT DÖNEMİ

Batan bankaların ratingleri, bizim bankaların ratinginden daha yüksek ratinge sahipti. Bu durumda rating sisteminin de ne kadar anlamsız olduğu ortada. Ülke notu rating tavanı olduğundan böyle bir tablonun ortaya çıkması ABD’de sanki banka batmazmış havası yaratarak teorik sıfır risk görüntüsü veriyor ve yatırımcıları yanıltıyor. Oysa geçmişte de şimdi de bankalar batmasına rağmen bu örtbas edilmiş ve ABD’ye para girişi ‘güvenli liman’ havası yaratılarak sürdürülebilmiştir. 

Batan bankaların diğer bankalara olan taahhütlerinin büyüklüğü domino etkisinin şiddetini belirleyecektir. Çünkü borç para verenler de borç para aldıkları bankalara yükümlülüklerini karşılamakta zorlanabilirler.

Ayrıca, bankacılık sistemine olan güvenin azalması bir yandan altına talebi artırırken, diğer yandan çıkan mevduatlar hem paraya ulaşımı zorlaştıracak hem de sıkıntıda olan ve temerrüt söylentileri bulunan bazı ülkelerin işini daha da zorlaştıracaktır. Şimdi nakit dengesinde ihtiyatlı davranma dönemidir. Bankalarımız yurt dışı bankalara verdikleri fonlar konusunda ihtiyatlı davranmalı. Şirketlerimizin de fonlara daha zor ulaşma ihtimali arttı.

(İTO HABER)