Avrupa Komisyonu, Çarşamba günü, Avrupa Yeşil Anlaşması uyarınca ulaşımdan kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı ve Avrupa'da akıllı, rekabetçi, güvenli, uygulanabilir ve uygun fiyatlı bir ulaşım sistemi oluşturmayı amaçlayan stratejik planını açıkladı.
"Sürdürülebilir ve Akıllı Ulaşım Stratejisi" başlıklı plan somut önlemlerle 10 önemli alanda 82 girişim tanımlıyor. Bunlar arasında sıfır emisyonlu araçlarla yenilenebilir, düşük karbonlu yakıtları öne çıkarıp gerekli altyapıyı güçlendirmek; sıfır emisyonlu havalimanları ve limanlar yaratmak; şehirler arası ve şehir içi ulaşımı daha sürdürülebilir ve sağlıklı hale getirmek; ve yük taşımacılığını "yeşertmek" var.
Akıllı ve sürdürülebilir ulaşım için belirlenen kilometre taşları arasındaysa şunlar var: 2030 yılına kadar en az 30 milyon sıfır emisyonlu aracın Avrupa yollarında seyahat etmesi; Avrupa genelinde yüksek hızlı tren trafiğinin ikiye katlanması; 100 Avrupa şehrinin kendi emisyonunu giderir (climate-neutral) hale gelmesi ve otomatik ulaşımın büyük ölçekte yaygınlaşması. 2050'ye kadar Avrupa Birliği'nde (AB) neredeyse tüm araba, kamyonet, otobüs ve yeni ağır hizmet araçları sıfır emisyonlu olacak.
Avrupa Komisyonu'nun Avrupa Yeşil Anlaşması'ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, "İklim hedeflerimize ulaşmak için ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonların net bir düşüşe geçmesi gerekiyor" dedi.
Timmermans'a göre bu strateji, insanların ve malların Avrupa'da hareket etme şeklini değiştirecek ve aynı yolculukta farklı taşımacılık alanlarını biraraya getirebilecek.
AB Komisyonu Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Adina Valean da "Dijital teknolojilerin imkanları sayesinde, hareket kabiliyetimizi daha akıllı, daha verimli ve aynı zamanda daha yeşil hale getirerek hareket tarzımızda devrim yapabiliriz" dedi ve "Avrupa Yeşil Anlaşması hedefleri uyarınca emisyonları azaltma yolundan şaşmaksızın" daha verimli ve sağlam bir ulaşım sistemi çağrısı yaptı.
AB'nin iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik iddialı yol haritası olan Avrupa Yeşil Anlaşması Aralık 2019'da açıklandı. Anlaşma, 2050'ye kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı ve ekonomik büyümeyi kaynak kullanımından bağımsız hale getirmeyi hedefliyor.