Bu yıl 63’üncüsü düzenlenen şenlik, temsili Nasreddin Hoca Behzat Uygur’un protokol tarafından programa davet edilmesiyle başladı. Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nden çıkan temsili Nasreddin Hoca, eşeğine ters binerek kortej eşliğinde Nasreddin Hoca Türbesi’ne gitti. Hoca, heybesinden şeker ve fıstık dağıttı. Daha sonra Yeniköy Mahallesi’ndeki bir çiftlikte bulunan gölete maya çalma merasimi yapıldı.

İlk olarak yoğurt mayalayan temsili Nasreddin Hoca Behzat Uygur, “Mutlaka tutmasını istediğim bir dileğim var. Biliyorsunuz önümüz bayram, bayramlarda da geleneklerimiz çok önemlidir. Bayramın en güzel tarafı da barıştır, küslerle barışmaktır. Dünyaya şöyle bir baktığımız zaman en güzel dilenecek şeyin barış olduğuna inanıyorum ve diyorum ki bu yıl mayayı yurtta, dünyada barış için çalıyorum” ifadelerini kullandı. Temsili hocanın ardından protokol mensupları da yoğurt mayaladı.

Çin'de artık ulusal düzeyde 85 turistik tesis var Çin'de artık ulusal düzeyde 85 turistik tesis var

NAS2

Şenlik açılış töreni Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı

Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen şenlik açılış programında konuşan Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Nasreddin Hoca’yı rahmet ve minnetle anarak sözlerine başladı. Başkan Salih Akkaya, “Nasreddin Hocamızın fıkraları üstünden, ne kadar zaman geçse de, güncelliğini her zaman korumuştur. Nasreddin Hocamız, tarihsel bir kişilik olarak, çağları aşmış ve günümüze kadar ulaşabilmiştir. Ayrıca hocamız, akıl danışılan, adaletine güvenilen, değerli bir zat ve Türk İslam dünyasının gülen yüzüdür. Geçen seneki mayamız, bir nebze olsun tuttu. Bu sene bereketli geçen yağışlar ile birlikte, gölümüzde su seviyesi yükseldi. 2020 yılında yaptığımız şenliğimizde ise, sağlık için maya çalmıştık ve şükür, o mayamız da tuttu. Bu sene de, mayamızın tutmasını temenni ediyorum. Hocamızın elde ettiği ün, onu sonsuza kadar taşıyabilecek zenginliktedir. Sınırlarımız ötesine taşan namıyla, Hocamızı, dünyanın çeşitli ülkelerinde de, aynı insan olarak bulabilmekteyiz. Nasreddin Hocamız her yerde, aynı güler yüzüyle, düşündüren sözleriyle karşımıza çıkmaktadır. O, sanki çocukluğumuzda bizi kucağına alıp seven, aksakallı dedemizin, yüzlerce yıl önce, yaşamış bir öncüsü gibidir. Nasreddin Hoca bizden biridir, bizim dünümüzdür; biz ise onun yarınıyız. O nedenle aramızda çok güçlü bir bağ vardır. Bu bağ çok çeşitlidir, çok yönlüdür. Belki de o, ‘biz’ olurken çoğumuzun ayrı ayrı özelliklerini elde etmiş, adeta toplumun sözcüsü olmuştur. Nasreddin Hocamızla yaşamı sorgular, gözden geçirir, çözümler geliştirir ve yenileriz. Fıkraları da hepimizin aynasıdır. Onda ne görüyorsak, aynen bizde vakidir” şeklinde konuştu.

NAS

Konya Valisi Vahdettin Özkan, böyle bir iklimi, atmosferi teneffüs etmekten büyük bir gurur ve memnuniyet duyduğunu ifade ederek, “Tarihimizin derinliklerinden sudur edip gelen, böylesine manevi bir ziyafetin muhatabı olmak çok zevk verici olsa gerek. Hocamızın teşrifiyle torunlarına vereceği mesajlar elbette ki çok kıymetli. Bu sene barış, dostluk teması dünyanın ve bütün insanlığın ihtiyaç duyduğu bir tema. Bu temanın etrafında bütün insanlığın birleştirilmesi temel talebimiz” dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan da, 63. Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri vesilesiyle Akşehir’de bulunmaktan büyük bir memnuniyet ve mutluluk duyduğunu belirterek, “Bilge insan Nasreddin Hoca akılla, hoşgörüyle, barışla yeryüzünde bir cennetin oluşturulması itibariyle kendisi Akşehir’i dünyanın merkezi ilan etmiş ama bu fikirleriyle kendisini insanlığın merkezi kılmıştır. Tüm dünya o kadar benimsemiştir ki hocamızı özellikle Türk İslam coğrafyası, Osmanlı coğrafyası Akşehirli olmasına rağmen kendisini Azerbaycanlı, Horasan’da yaşıyorsa Horasanlı, Kazakistan’da yaşıyorsa Kazakistanlı, Bosna’da yaşıyorsa Saraybosnalı gibi kendisini kabul ettirmiş. Fikirleri o kadar benimsenmiş ki bir yol göstericisi olarak görülmüş. Atamız, bu bilge insan tüm insanlığa örnek olmuş. Sevgiyi, barışı, aklı, hoşgörüyü fikirleriyle tüm insanlığın benimsemesi için büyük bir misyon üstlenmiş. Biz de onun evlatları olarak kendisiyle gurur duyuyor, rahmetle, minnetle anıyoruz” ifadelerini kullandı.

4-2

Törende son olarak kürsüye gelen temsili Nasreddin Hoca Behzat Uygur, ise, “Bunca yıldır kıssalarımla, fıkralarımla, sözlerimle size iyiliği, güzelliği, sevgiyi, saygıyı aşıladım. Görüyorum ki bu aşılar tutmuş. Bunların hepsini size mizahla anlattım. Sizleri güldürerek anlattım. Malum önümüz bayram ama ben söze nerede o eski bayramlar diye başlamak istemiyorum. Çünkü bunun bir faydası yok. O eski bayramları anlatmak lazım, yaşatmak lazım. Biz istersek eskisinden daha da güzel yaşatabiliriz. Çok güzel bayram geleneklerimiz var bizim. Aslında bayramı bilmek lazım. O yüzden nerede o eski bayramlar demek yerine, bayramları ve o güzel gelenekleri yaşatmaya çalışalım. Eskisinden daha da güzel olsun bayram. Günümüzde her şey değiştiği gibi bayramlarda değişti. Bu sosyal medya bayramları da değiştirdi. Tamam, teknolojinin gelişmesi çok güzel oldu. Ama bizim gelenekler de teknolojiye uydu. Bayramlar aslında birleştiricidir. Bir olabilmek ve birlikte olabilmektir. Şimdi günümüzde bu buluşmaları giderek yapmıyoruz. Nasıl yapıyoruz? Oturduğumuz yerden cep telefonu ile yapıyoruz. Zaten bayram mesajlarını hep antipatik bulmuşumdur. Sevdiklerini tek tek aramak, mümkünse yüz yüze görüşmek, kısacası onların sesini duyup onlarla konuşabilmek daha anlamlı geliyor bana. Fakat mesaj atmak en kolayı tabii ki” dedi.

NAS3

“Bir olduğumuz zaman her şey daha güzel”

Temsili hoca Behzat Uygur, mizah ve akılla, uzlaştırıcı ve birleştirici olmaya çalıştığını söyleyerek, “Bunca zaman her şeyi size mizahla ve güldürerek anlattım. Çünkü gülmeye ihtiyacımız var. Birlikte gülmeye, birlikte eğlenmeye ihtiyacımız var. Her zamankinden daha çok ‘bir’ olmamız gereken zamanlardayız. Bu güzel ülkenin güzel topraklarında, güzel doğasıyla birlikte yaşamaya ve bu güzel doğayı korumaya çalışmalıyız. Farklı takımları tutabiliriz, birbirimizi kızdırabiliriz. Farklı görüşlerde olup tartışabiliriz. Ne kadar farklı düşüncelerde olsak, farklı takımları tutsakta biz, birlikte bir olduğumuz, ama saygılı ve kavga dövüş etmeden bir olduğumuz zaman her şey daha güzel. Sizler benim torunlarımsınız. Ben size kavga dövüşü değil, bunca zaman uzlaşmayı anlattım. Hakaret etmeden, zekice cevaplar vererek tartışmayı öğrettim. Kalp kırarak, karşıdakini küçük düşürmek yerine, mizah dili ile konuşmayı öğrettim. Sosyal medyada benim söylemediğim sözler, benim yapmadıklarım ama bana ithaf edilen çok şey var. Ama ben sözümün eriyim. Eğer bir sözü ben söylemiş, ben vermişsem her zaman arkasında dururum” diye konuştu.

Behzat Uygur’a Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan tarafından ‘Altın Eşek Ödülü’ verildi. Tören hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.

5-2

Kaynak: iha